İstanbul’daki “Yenidoğan Çetesi” davasının dördüncü duruşmasında, sanık Fırat Sarı, kendini savundu. Mesleğini hastalara şifa vermek amacıyla seçtiğini belirten Sarı, hakkında yürütülen soruşturmanın yalnızca tapelere dayandığını ve bu sebeple adil olmadığını öne sürdü. Duruşma, 28 Nisan 2025 tarihine ertelendi.
“Soruşturma Sadece Tapelere Dayanıyor”
Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, 29’u tutuklu olmak üzere 58 sanık yargılanıyor. Duruşmada söz alan Fırat Sarı, savunmasında “Bu soruşturma tapeler üzerine kurulu. Lehime olan konuşmalar dikkate alınmadı, yalnızca aleyhte olanlar tapeleştirildi,” dedi. Ayrıca, tüm ses kayıtlarının dinlenmesini talep ederek, yargı sürecinin adil şekilde ilerlemesi gerektiğini vurguladı.
“Hocalarımın Öğrettiği Bilgileri Hastalarıma Uyguladım”
Kendisinin doktor olarak temel amacının hastalara şifa vermek olduğunu belirten Sarı, “Çocukların hayatını kurtarmak için çok çalıştım. Hocalarımın bana öğrettiği her bilgiyi elimden geldiğince hastalarıma aktardım,” ifadelerini kullandı. Haksız kazanç elde ettiği yönündeki iddiaları reddettiğini belirten Sarı, yalnızca ilaçların uygunsuz şekilde elden satılması nedeniyle pişmanlık duyduğunu kabul etti.
Diğer Sanıklardan Çelişkili Savunmalar
Duruşmada söz alan bir diğer sanık, Esenler Güney Hastanesi yardımcı hemşiresi Batuhan Çetin, bazı tanıkların aslında sanık olması gerektiğini söyledi. “Bebeğe müdahale etmedim, onu yaşatmaya çalıştım” diyen Çetin, hakkındaki iddiaları reddetti.
Bir başka tutuklu sanık, hemşire Hakan Doğukan Taşçı, tanık Yaren Sena Kayır’ın ifadesine itiraz etti. Kayır’ın “Opera” isimli bebekle ilgili “Teslim ettiğimizde yaşıyordu” sözlerinin gerçeği yansıtmadığını öne süren Taşçı, “Bebeğin kurtarılma ihtimali kalmamıştı. O yüzden kalp masajı yapmadım,” dedi. Ancak, ilaçların çöpe atıldıktan sonra elden satıldığını itiraf etti ve bu eylem nedeniyle üzgün olduğunu ifade etti.
Tutukluluk Hali Devam Ediyor
Duruşma boyunca sanıklar ve tanıklar arasında çelişkili beyanlar öne çıktı. Savcı, tutuklu sanıkların tutukluluk hâllerinin devamını talep etti. Mahkeme heyeti ise savunmaların tamamlanabilmesi için duruşmayı 28 Nisan’a erteledi.