Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, uzun süredir tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevinden seslendi. Avukatları aracılığıyla sosyal medya üzerinden açıklama yapan Özdağ, 11 Haziran Çarşamba günü saat 10.30’da yapılacak duruşması için kamuoyuna açık bir çağrıda bulundu. Açıklamasında hem tutukluluk sürecine hem de yargı sistemine dair sert ifadeler kullandı.
Paylaşımında yer verdiği “142 gün sonra hakim karşısına çıkacağım” cümlesi, siyasi kulislerde geniş yankı uyandırırken, duruşma günü için Silivri Cezaevi’ne toplu katılım çağrısı da dikkatlerden kaçmadı.
“Tutukluluğumun Gerçek Nedeni Herkesin Malumu”
Ümit Özdağ’ın açıklamasındaki en çarpıcı nokta, tutukluluk nedenine dair iddiaları oldu. Kendisine yöneltilen suçlamanın, Türk Ceza Kanunu 216. madde kapsamında olduğu belirtilse de Özdağ, aslında farklı bir gerekçeyle içeride tutulduğunu ileri sürdü.
Özdağ şu ifadeleri kullandı:
“Ancak bütün Türkiye, Silivri Cezaevinde olmamın gerçek nedeninin Öcalan ve PKK ile yapılan müzakerelere muhalefet etmem olduğunu biliyor. İktidara ayrı, muhalefete ayrı hukuk uygulandığı bir sistemin içerisindeyiz.”
Bu açıklama, siyasi gündemin tansiyonunu bir kez daha yükseltirken, iktidar-muhalefet arasındaki adalet dengesine dair tartışmaları da yeniden alevlendirdi.
Duruşma Günü İçin Katılım Çağrısı: “Silivri’ye Bekliyorum”
Özdağ’ın çağrısında yalnızca bir savunma mesajı değil, aynı zamanda bir toplumsal dayanışma çağrısı da yer alıyor. 11 Haziran Çarşamba günü saat 10.30’da Silivri Ceza İnfaz Kurumu Mahkeme Salonu’nda yapılacak duruşma için “imkanı olan herkesi bekliyorum” diyerek destek talebinde bulundu.
Bu çağrı, özellikle sosyal medya üzerinden kısa sürede geniş kitlelere ulaştı. Destek verenlerin bazıları, duruşma günü orada olacaklarını duyururken, bazı sivil toplum kuruluşları da konuyu yakından takip ettiklerini belirtti. Ayrıca bazı siyasi aktörlerin de bu davaya sessiz kalmayacakları öngörülüyor.
Kamuoyunun Gözü 11 Haziran’da Silivri’de Olacak
Türkiye, 11 Haziran günü sadece bir duruşmaya değil, aynı zamanda bir demokrasi sınavına tanıklık edecek. Ümit Özdağ’ın çağrısı, yalnızca bireysel bir hak arayışı değil; aynı zamanda yargı sisteminin şeffaflığına, eşitliğine ve tarafsızlığına dair bir sınav niteliği taşıyor.
Özdağ’ın 142 günlük tutukluluğu boyunca gündemden düşmeyen tartışmalar, 11 Haziran’da yeniden alevlenecek gibi görünüyor. Katılım çağrısının nasıl bir karşılık bulacağı, hem siyasi dengeleri hem de kamuoyunun nabzını doğrudan etkileyecek.