Diyarbakır’ın Bağlar İlçesi Tavşantepe Köyü’nde 8 yaşındaki Narin Güran’ın öldürülmesiyle ilgili açılan davanın ikinci duruşması, üçüncü gün oturumuyla devam ediyor. Mahkemenin bugün dört sanık hakkında nihai kararını açıklaması bekleniyor.
Davanın Bugünkü Seyri
Duruşma, sabah saat 10.00’da Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başladı. Tutuklu bulunan dört sanık, sıkı güvenlik önlemleri altında T Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumundan adliyeye getirildi.
- Duruşma, anne Yüksel Güran ve avukatlarının savcının mütalaasına karşı savunmalarıyla başladı.
- Ardından, mahkeme heyeti sanıklara son sözlerini sordu.
- Mahkemenin, duruşma savcısının mütalaası doğrultusunda karar vermesi bekleniyor.
Savcının Mütalaası
Cumhuriyet Savcısı Özge Nida Polat, sanıklar hakkında “iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep etti. Savcı, sanıkların:
- Cinayet sonrası delilleri karartmaya çalıştığını,
- Güvenlik güçlerini yanlış yönlendiren yalan ihbarlarda bulunduğunu,
- Bu nedenle Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 62. Maddesi uyarınca iyi hal indiriminin uygulanmaması gerektiğini belirtti.
Sanıkların Savunmaları
Dünkü duruşmada, tutuklu sanıklardan ağabey Enes Güran, kolundaki ısırık izine ilişkin dikkat çeken ifadeler kullandı.
- “Kolumdaki morluğu ben kendim yaptım. Hakkımı helal etmiyorum. Narin’in ölümüyle suçlanıyorum ama vicdanım rahat.”
- Enes Güran ayrıca, diğer sanıklardan Nevzat Bahtiyar hakkında sert ifadeler kullanarak, “Nevzat Bahtiyar bizim köpeğimiz bile olamaz ama o bir katil” dedi.
İlk Duruşmada Neler Yaşandı?
Davanın ilk duruşması, 7 Kasım 2024’te başlamış ve üç gün sürmüştü. Sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar veren mahkeme, duruşmayı 26 Aralık’a ertelemişti. Celse arasında hazırlanan 14 sayfalık mütalaada, sanıkların cinayeti iştirak halinde işledikleri ve delilleri karartmaya çalıştıkları belirtilmişti.
Kamuoyunun Tepkisi ve Davanın Önemi
Narin Güran’ın öldürülmesi, kamuoyunda büyük yankı uyandırmış ve adalet çağrılarıyla ülke gündeminin ilk sıralarına yerleşmişti. Özellikle çocuklara yönelik şiddet ve cinayet davalarında caydırıcı cezaların uygulanması talebi, bu dava özelinde daha güçlü bir şekilde dile getiriliyor. Bugün verilecek kararın, kamuoyu ve adalet sisteminde önemli bir dönüm noktası olması bekleniyor.