New York‘un kalbinde yükselen Türkevi, sadece modern mimarisiyle değil, ardında yatan karmaşık yapım süreci ve ortaya çıkan rüşvet iddialarıyla da gündemde. Wall Street Journal (WSJ) tarafından ortaya konulan bu detaylar, bir inşaat projesinin ne denli karmaşık ve zorlu olabileceğini gözler önüne sererken, New York Belediye Başkanı Eric Adams‘ın kariyerinde de büyük bir sarsıntıya yol açacak gibi görünüyor.
İnşaat Projesinde Sorunlar Zinciri: Neredeyse 10 Yıllık Gecikme
New York’un Manhattan semtinde yer alan 35 katlı Türkevi, Türkiye’nin uluslararası arenada artan gücünü ve prestijini yansıtmayı amaçlayan bir proje olarak ortaya çıktı. Ancak bu devasa projenin planlanan üç yıl içerisinde tamamlanması beklenirken, neredeyse on yıl süren bir gecikme yaşandı. Gecikmenin ana sebeplerinden biri, New York İtfaiye Departmanı tarafından belirlenen 60’tan fazla kusurdu. Bu kusurlar, binanın güvenliğiyle ilgili ciddi endişelere yol açtı ve projenin tamamlanmasını sürekli olarak engelledi.
Türk yetkililer, itfaiyenin taleplerini karşılamak için bina planlarını sürekli olarak güncellemek zorunda kaldı. WSJ’nin raporuna göre, bu süreçte zaman ve para kaybedildi. Bir proje yöneticisi olan Phillip Infelise‘in bir meslektaşına gönderdiği e-posta, Türkiye’deki yetkililerin bu süreç karşısında şaşkın olduğunu gözler önüne serdi. Infelise, “Türk bakanlığındaki insanlar, New York İtfaiyesi’ndeki adamlara birkaç lira verip bu sorunu ortadan kaldıramayacağınıza şaşırmış olmalılar,” diyerek duruma dair bir yorumda bulunmuştu.
Eric Adams ve Rüşvet İddiaları: Türkevi’nin Ardındaki Karanlık İddialar
İnşaat süreci, Türk yetkililer ve New York İtfaiye Teşkilatı arasındaki karmaşık ilişkilerle doluydu. Ancak ABD’li savcıların iddialarına göre, Türk yetkililer bu sorunları çözmek için yeni bir yol buldular: New York’un Belediye Başkanı Eric Adams.
Savcılara göre, Adams, Türk yetkililerden ve işadamlarından aldığı lüks hediyeler karşılığında itfaiye yetkililerine baskı yaparak binanın onaylanmasını sağladı. Hediyeler arasında Türk Havayolları‘ndan ücretsiz uçuşlar, lüks otel konaklamaları ve diğer avantajlar yer alıyordu. Bu iddialar, Adams’ın siyasi kariyerini ciddi anlamda tehdit ederken, Türkevi projesi de bu hukuk mücadelesinin merkezine oturdu.
Adams, iddiaları reddederek suçsuz olduğunu savunurken, avukatı Alex Spiro da yaptığı basın açıklamasında hediyelerin federal bir suç olmadığını, bunların politikacılara yapılan nezaketler olduğunu ileri sürdü.
İnşaatın Arka Planı: Yıllar Süren Bir Mücadele
Türkevi‘nin inşaat süreci, 2012 yılında başladı ve projenin yönetimini Chicago merkezli Cresa adlı bir proje yöneticisi üstlendi. Tasarımı ise New York merkezli mimarlık firması Perkins Eastman gerçekleştirdi. Ancak proje, maliyetlerin sürekli artması ve çeşitli sorunlar nedeniyle ilerlemekte zorluk yaşadı. 2016 yılında, ABD’li proje yöneticisi Cresaprojeden çekilmekle tehdit etti. Nihayetinde sorunlar aşıldı ve yıkım çalışmaları 2017 yılında başladı. Ancak bu süreçte, Türkiye’nin ABD’deki itibarına zarar verebilecek pek çok belirsizlik de ortaya çıktı.
Yangın Güvenliği Sorunları ve Adams’ın Müdahalesi
Türkevi’nin inşaatı sırasında yaşanan en büyük engellerden biri, binanın yangın güvenliği ile ilgili sorunlardı. İtfaiyenin tespit ettiği 60’tan fazla kusur, projenin tamamlanmasını engelledi. Ancak savcıların iddialarına göre, Adams devreye girerek itfaiye yetkililerine baskı yaptı ve binanın açılmasını sağladı. Bu müdahale, Erdoğan’ın Birleşmiş Milletler’deki konuşmasıyla aynı zamana denk gelen açılış töreninin düzenlenmesini mümkün kıldı.
Türk hükümeti, projeyi tamamlamak için gerekli tüm önlemleri alsa da, itfaiyenin onayını almakta zorlandıkları için Adams‘tan yardım istedikleri öne sürüldü. Adams, savcıların iddialarına göre, yangın önleme şefine baskı yaptı ve sonunda binanın açılması onaylandı.
Türkevi’nin İnşaat Maliyeti: 300 Milyon Dolar
Türkevi, yaklaşık 300 milyon dolarlık maliyetiyle Türkiye’nin en iddialı diplomatik projelerinden biri olarak öne çıkıyor. Ancak projenin sürecinde yaşanan gecikmeler ve artan maliyetler, Türk hükümetinin hoşnutsuzluğuna yol açtı. Perkins Eastman mimarlık firması, projenin gecikmesi ve maliyet artışlarından sorumlu tutuldu ve Türk hükümeti tarafından dava edildi. Mimarlık firması bu suçlamaları reddetti ve projeyle ilgili belgeleri paylaşmayı reddeden Türk yetkililere tepki gösterdi.
Adams’ın Türkiye İle İlişkisi: Yıllara Dayanan Bir Bağ
Eric Adams‘ın Türkiye ile olan ilişkisi, 2015 yılına kadar uzanıyor. Brooklyn İlçe Başkanı olarak seçildikten bir yıl sonra, Türkiye’ye yaptığı ziyaretler ve Türk işadamları ile olan yakın ilişkileri dikkat çekti. Savcılar, Adams’ın Türkiye’den aldığı hediyeler karşılığında itfaiyeye baskı yaparak projenin tamamlanmasına yardımcı olduğunu iddia ediyor.
Adams’ın 2017 yılında yaptığı lüks seyahatlerin maliyeti ise dikkat çekici. Savcılara göre, Adams, Fransa, Çin ve Türkiye turlarında 41.000 dolardan fazla değerinde lüks hizmetler aldı.
Sonuç: Türkevi Projesi ve Siyasi Skandal
Türkevi‘nin inşaatı, bir bina projesinden çok daha fazlasını simgeliyor. Hem Türkiye’nin uluslararası arenadaki prestijine yönelik bir gösteri, hem de Eric Adams için siyasi kariyerinde büyük bir dönüm noktası olarak öne çıkıyor.
Bu inşaat süreci, sadece teknik zorluklarla değil, aynı zamanda iddialarla dolu bir hukuk savaşı ile gölgelenmiş durumda. Türkevi, Erdoğan’ın dünya sahnesinde Türkiye’nin artan gücünü göstermek için tasarlanmış olsa da, projenin ardındaki yolsuzluk iddiaları, ABD ve Türkiye arasındaki ilişkileri de etkileyebilecek nitelikte.