ABD Başkanı Donald Trump’ın Ukrayna Özel Temsilcisi Keith Kellogg, Ukrayna’daki savaşın sonlandırılması amacıyla yürütülen ateşkes müzakereleri kapsamında çarpıcı bir öneriyle gündeme geldi. Kellogg, Birleşik Krallık merkezli Times gazetesine verdiği röportajda, olası bir barış anlaşmasının ardından Ukrayna’nın tıpkı İkinci Dünya Savaşı sonrası Berlin gibi bölgelere ayrılarak yönetilebileceğini söyledi.
Bu öneri, savaşın başından beri Batı ve Doğu eksenleri arasında sıkışan Ukrayna için yeni ve tartışmalı bir diplomatik açılım olarak değerlendiriliyor.
“Batıya NATO, Doğuya Rusya” Senaryosu
Kellogg’un planına göre, Ukrayna’nın batısında Fransız ve İngiliz askerleri “güvence güçleri” olarak konuşlandırılabilirken, doğuda ise Rusya’nın hâlihazırda işgal ettiği bölgeler kontrol altında kalacak. Bu iki alan arasında ise Ukrayna birliklerinin konuşlandığı bir tampon bölge oluşturulması öngörülüyor.
ABD’li diplomat, özellikle Dinyeper Nehri’nin doğal sınır hattı olarak kullanılmasını önererek, her iki tarafın mevcut konumlarından 15’er kilometre geri çekilmesiyle 18 millik bir silahsız bölge yaratılabileceğini belirtti.
ABD Kara Gücü Göndermeyecek
Kellogg ayrıca, ABD’nin Ukrayna’ya kara gücü göndermeyeceğini vurguladı. Bu açıklama, olası bir uluslararası güç yerleşiminin sadece Avrupa ülkeleri üzerinden gerçekleşeceği mesajını veriyor.
Bu durum, özellikle Trump yönetiminin “önce Amerika” politikasıyla paralellik gösteriyor. Washington’un sahadaki rolünü sınırlı tutarken, diplomatik yönlendirmeyi sürdürme isteği dikkat çekiyor.
Moskova’nın Tepkisi Bekleniyor
Önerinin en dikkat çekici noktalarından biri ise, İngiltere ve Fransa öncülüğündeki birliklerin Dinyeper’in batısına konuşlandırılması fikrinin, Kellogg tarafından “Kremlin için provoke edici olmayabilir” şeklinde yorumlanması oldu.
Ancak bu görüş, Rusya’nın daha önce yaptığı açıklamalarla açık bir çelişki içinde. Moskova defalarca, Ukrayna topraklarında herhangi bir NATO ülkesine ait askeri varlığı kabul etmeyeceğini net şekilde beyan etmişti.
Putin-Witkoff Görüşmesi 4,5 Saat Sürdü
Ukrayna barış süreci yalnızca Kellogg’un önerileriyle sınırlı kalmadı. Trump’ın Rusya Özel Elçisi Steve Witkoff, St. Petersburg’da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile dikkat çeken bir görüşme gerçekleştirdi.
Kremlin kaynaklarına göre, kapalı kapılar ardında yapılan toplantı 4,5 saat sürdü. Görüşmede, Ukrayna’daki çatışmanın sona erdirilmesine yönelik somut adımlar ele alındı.
Putin’in basın sözcüsü Dmitriy Peskov, görüşmenin ardından yaptığı açıklamada, Putin ile Trump arasında bir telefon görüşmesinin de gündeme gelebileceğini söyledi.
Uluslararası Tepkiler Ne Yönde Olacak?
Keith Kellogg’un önerisi, Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü destekleyen NATO ülkeleri ve Avrupa Birliği tarafından nasıl karşılanacağı merak ediliyor.
Bir yandan “barışçıl çözüm” olarak sunulan bu model, diğer yandan Ukrayna’nın egemenliğini tartışmalı hale getirebilecek bir bölünmeyi gündeme getiriyor.
Kellogg’un bu önerisinin, Trump yönetiminin Rusya’yla ilişkilerde izlemek istediği denge politikasının bir yansıması olduğu düşünülüyor.