İngiliz gazetesi The Telegraph, Türkiye’nin son yıllarda giderek artan etkisini vurgularken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan‘ın Avrupa’nın savunmasındaki stratejik önemine dikkat çekti. Gazete, Türkiye’nin, özellikle son dönemdeki küresel gelişmeler ışığında Avrupa için hayati bir ortak haline geldiğini belirtiyor. Bu durum, özellikle Rusya’nın Ukrayna’ya saldırmasının ardından daha belirginleşmiş durumda.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin Avrupa’nın güvenliğinde oynadığı rolü birkaç kez dile getirdi. Erdoğan, “Türkiye olmadan Avrupa güvenliğini tesis etmek düşünülemez” diyerek, Türkiye’nin stratejik önemini açıkça ortaya koydu. Avrupa’daki güvenlik endişeleri arttıkça, Türkiye’nin NATO içindeki rolü de giderek daha fazla öne çıkıyor. The Telegraph gazetesine göre, Türkiye’nin bu bağlamdaki önemi, özellikle Rusya ve Ukrayna arasındaki çatışmaların Avrupa güvenliğini tehdit ettiği dönemde daha da belirginleşti.
Türkiye ve Rusya Arasındaki Denge Politikası
Birçok ülkenin aksine, Türkiye hem Rusya hem de Batı ile dengeli ilişkiler kurmaya çalışıyor. Erdoğan’ın dış politikadaki bu dengeleyici tutumu, Türkiye’yi küresel bir aktör haline getiriyor. Özellikle, Rusya ile olan yakın ilişkilerine rağmen Türkiye, çeşitli bölgesel çatışmalarda Rusya’nın desteklediği taraflarla doğrudan çatışmaya giriyor. The Telegraph, Türkiye’nin Suriye, Libya ve Dağlık Karabağ’daki askeri müdahalelerini örnek göstererek, Türkiye’nin Rusya’ya karşı nasıl aktif bir strateji izlediğini vurguladı.
Türk hükümeti, Rusya’nın büyüyen etkisini dengelemek amacıyla, Batı ile olan ilişkilerini güçlendiriyor. Bu da Türkiye’nin, Avrupa’daki güvenlik politikaları açısından giderek daha kritik bir ortak olmasına neden oluyor. Ayrıca, Türkiye’nin bölgede sahip olduğu stratejik konum, Avrupa ile olan ilişkilerde belirleyici faktörlerden biri haline geliyor.
Türk Ordusu ve Savunma Sanayisi: Güçlü Bir Askeri Güç
The Telegraph gazetesinde yer alan bir diğer önemli nokta ise, Türk ordusunun NATO içindeki rolü ve Türkiye’nin savunma sanayisinin gücüdür. Gazete, Türkiye’nin, NATO’nun en büyük ikinci ordusuna sahip olduğunu belirterek, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin savaş tecrübesinin ve stratejik öneminin altını çiziyor. Ayrıca, Türk ordusunun NATO’daki diğer Avrupa ülkelerinin askerlerinden daha fazla savaş tecrübesine sahip olduğu ifade ediliyor.
Türkiye’nin savunma sanayisi de önemli bir güç gösterisi. İHA’lar, savaş uçakları, tanklar ve zırhlı araçlar gibi askeri teknolojiler üreten Türkiye, dünya genelinde savunma sanayisinde lider konumda. Bu durum, Avrupa’nın yeniden silahlanmaya başladığı bir dönemde, Türkiye’yi Avrupa için daha da vazgeçilmez kılıyor. Türkiye’nin üretmiş olduğu askeri donanım, Avrupa’nın güvenliğinde kritik bir rol oynamaya devam ediyor.
Türkiye’nin Küresel Güç Olma Hedefi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’yi sadece bölgesel bir güç olmaktan çıkarıp küresel bir aktör haline getirmeyi amaçlıyor. Bu stratejik hedef, hem Batı hem de Rusya ile iyi ilişkiler kurarak dış politikada daha fazla etki yaratmayı içeriyor. Özellikle, Türkiye’nin Ortadoğu ve Karadeniz’deki stratejik konumu, ülkeyi Avrupa için kritik bir partner yapıyor.
The Telegraph gazetesinde yer alan ifadelere göre, Türkiye’nin dış politikadaki etkinliği, sadece bölgesel değil, küresel ölçekte de güç kazanmasını sağlayacak. Türkiye’nin Batı ile olan ilişkileri derinleştikçe, Erdoğan’ın iç politikada da daha fazla güç kazanması bekleniyor. Bu, Türkiye’nin dünya sahnesinde daha fazla söz sahibi olacağı bir dönemin habercisi olarak görülüyor.