Oxford Üniversitesi’ne bağlı Worcester College’da yıllar boyunca düzenlenen resmi yemeklerde, insan kafatasından yapılmış bir kadehten içki içildiği ortaya çıktı. Bu şok edici bilgi, arkeolog Prof. Dan Hicks’in yakında yayımlanacak “Every Monument Will Fall” adlı kitabında gün yüzüne çıktı.
225 Yıllık Kafatası: Sömürgecilik ve Irkçılık Bağlantısı
Karbon tarihlemesi sonucu yaklaşık 225 yıllık olduğu belirlenen bu kafatasının, Karayipler’de köleleştirilmiş bir kadına ait olduğu düşünülüyor. Cilalanarak kadeh haline getirilen kafatası, uzun yıllar boyunca şarap servisi için kullanıldı. Ancak zamanla sızdırma yapmaya başlayınca çikolata ikramında değerlendirildi.
Prof. Hicks, bu nesnenin bir içki kabı olarak kullanılmasının, sömürgecilik tarihinin sadece işgal değil, aynı zamanda kimlik silme ve insanlıktan çıkarma uygulamalarıyla da örülü olduğunun altını çizdi.
Kadehin Sahipleri Detaylı, Kaynağı Belirsiz
Kadehi 1946 yılında George Pitt-Rivers, Worcester College’a bağışladı. Üzerindeki gümüş çerçevede Pitt-Rivers’ın adı yazılı. Pitt-Rivers, faşist lider Oswald Mosley’i desteklediği gerekçesiyle II. Dünya Savaşı sırasında gözaltına alınmıştı.
Kadeh, 1838 yılında Kraliçe Victoria’nın taç giydiği yılda yapılmış ve bir dönem altın bir Kraliçe Victoria şilini içeren ahşap stand üzerinde sergilenmişti. İlk sahibi, Karayipler’de görev yapmış bir donanma subayıydı; bu da kafatasının kökenine dair sömürgecilik bağlantısını güçlendiriyor.
Akademik Protestolar ve Kolej Açıklaması
2015 yılına kadar bazı akşam yemeklerinde kullanılan bu kadeh, zamanla öğrenci ve akademisyenler arasında rahatsızlık uyandırmaya başladı. Artan tepkiler sonrası kadehin kullanımı 2011’de sınırlandırıldı, 2014’te ise tamamen durduruldu.
Worcester College sözcüsü, kadehin 20. yüzyıl boyunca sofra eşyası olarak kullanıldığını, ancak bilimsel ve hukuki danışmanlık sonucunda “kalıcı olarak erişimin yasaklandığı bir arşivde” saklandığını belirtti.
Sömürgecilik Mirasıyla Hesaplaşma
Prof. Hicks, bu olayın sadece bir utanç vesilesi olmadığını, aynı zamanda kültürel üstünlük ve ırkçı ideolojilerin mirasıyla yüzleşmenin ne kadar elzem olduğunu vurguladı. Britanya’nın sömürge geçmişiyle yüzleşmesinin, yalnızca meşhur figürleri değil, isimsiz kurbanların da tarihini gün yüzüne çıkarmakla mümkün olacağını ifade etti.