Soma Katliamı: Unutulmayan 13 Mayıs

Bugün, Soma Maden Katliamı‘nın 11. yıldönümü. 13 Mayıs 2014’te 301 madencinin hayatını kaybettiği bu büyük facia, hâlâ toplumun vicdanında kanayan bir yara olarak duruyor. Facianın nedeni, para hırsı ve güvenlik önlemlerinin hiçe sayılmasıydı. Madenlerin daha önce yangın riski nedeniyle kapatılmasına rağmen, Soma Kömür İşletmeleri A.Ş., güvenlik önlemlerini almadan üretimi %250 artırdı.

Ölümüne Çalıştırıldılar

Madenciler, eski imalatlarla çevrili, yetersiz havalandırmalı, sensörsüz, tek çıkışlı ve dar acil merdivenlere sahip galerilerde çalıştırıldı. Alev sızdırmaz olmayan kablolar, paslı gaz maskeleri ve miadı dolmuş kurtarma ekipmanları, ölümlerin kaçınılmaz olmasına neden oldu.

En kritik detaylardan biri ise, facianın yaşandığı galeride 3 yıl önce acil çıkış yapılmasına karar verilmesine rağmen, patronun masraftan kaçınarak bu projeyi iptal ettirmesiydi. Sonuç: 301 işçi, göz göre göre ölüme gönderildi.

Yargı Mekanizmasında Oynanan Oyunlar

Patron Can Gürkan ve diğer sorumlular hakkında ‘301 kez olası kastla öldürme’ suçlamasıyla dava açıldı. Ancak süreç boyunca davanın seyrini değiştiren şaibeli adımlar atıldı. Duruşma savcıları değiştirildi, karar açıklanmadı, Yargıtay üyeleri yerlerinden alındı. Yerlerine, aralarında Fuzuli Aydoğdu’nun da olduğu, bürokrasi kökenli 3 üye getirildi.

Yeni üyeler, sadece 5 iş gününde on binlerce sayfalık dosyayı “inceleyip”, cezaları ‘bilinçli taksir’ düzeyine çekti. Böylece tutuklu sanık kalmadı. Can Gürkan, her madenci için sadece 8 gün hapis yattı.

Fuzuli Aydoğdu, HSK Üyeliğine Aday Gösterildi

Bugün geldiğimiz noktada, Fuzuli Aydoğdu, AKP’nin de desteğiyle Hakimler Savcılar Kurulu (HSK) üyeliğine aday gösterildi. 301 madencinin ölümüne neden olan sürecin en kilit isimlerinden biri olan Aydoğdu, şimdi Türkiye’nin en kritik yargı organlarından birine seçilmeye hazırlanıyor.

TBMM’ye başvuran 101 aday arasından 15 kişi belirlendi. Bunlardan biri Aydoğdu oldu. Muhalefet temsilcilerinin terk ettiği toplantıda alınan bu karar, adalet sistemine olan güveni bir kez daha sarstı. AKP’nin desteğiyle HSK’ye girmesi beklenen Aydoğdu, artık sadece bir yargı mensubu değil, bir vicdan muhasebesinin öznesi haline geldi.

Can Atalay ve Selçuk Kozağaçlı Hâlâ Cezaevinde

Katliamın ardından hukuki mücadele yürüten, sorumluların ceza alması için savaşan avukatlar Can Atalay ve Selçuk Kozağaçlı, bugün hâlâ cezaevinde. Atalay, seçilmiş milletvekili olmasına rağmen 3 yıldır Silivri’de. Kozağaçlı ise 8 yılın ardından serbest bırakıldığı gün yeniden tutuklandı.

Bu tablo, adaletin nasıl tersine döndüğünün, hukukla siyaset arasındaki bağların nasıl yozlaştığının bir yansıması. Ölen 301 işçi için hesap sorulmazken, mücadele edenler cezalandırılıyor.

301 Madenci İçin Adalet Nerede?

Her 13 Mayıs’ta olduğu gibi, bu yıl da acı taze. Aileler hasretle, öfkeyle ve çaresizlikle kayıplarını anıyor. Onlar için adalet hâlâ yok. Sadece vicdanlarda mahkûm olanlar değil, artık adalet sisteminde görev alacak konuma geliyor. Bu, yalnızca bir skandal değil, ülkenin geleceği adına bir alarmdır.