İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınması sonrası Saraçhane’de başlayan kitlesel protestolar, kısa sürede ülke genelinde yankı bulmuştu. Çok sayıda gösterici, İmamoğlu’na destek için Saraçhane’de toplanmış, polis müdahalesiyle birlikte birçok kişi gözaltına alınmış ve tutuklanmıştı.
58 Tutuklu Sanık İçin Tahliye Kararı Verildi
İstanbul 62. Asliye Ceza Mahkemesi, protestolara katıldıkları gerekçesiyle tutuklanan 58 kişi hakkında tahliye kararı verdi. Mahkeme, tutukluluğun ölçüsüz olduğuna kanaat getirerek, sanıkların bireysel olarak serbest bırakılmasına hükmetti. Bu tahliyelerle birlikte, protestolar sonrası serbest kalan kişi sayısı önemli ölçüde arttı.
Mahkemeden Özgürlük Temelli Gerekçeler
Kararda, tahliyeye dayanak olarak şu gerekçeler sıralandı:
- Sanıkların sabit ikametgâh sahibi olması,
- Kaçma şüphesi bulunmaması,
- İşlenen suçun katalog suçlar arasında yer almaması,
- Benzer durumda olan sanıklar hakkında daha önce verilen tahliye kararları,
- Sanıkların çoğunun öğrenci olması nedeniyle eğitimlerinin aksama ihtimali,
- Ve Anayasa’nın 36. maddesi kapsamında adil yargılanma hakkının gözetilmesi.
Bu açıklamalar, yargının ölçülülük ve temel haklar ilkesine dayandığını gösterdi.
Öğrencilerin Serbest Kalması Toplumda Rahatlama Yarattı
Tahliye edilen kişilerin büyük bir kısmının üniversite öğrencisi olduğu belirtildi. Öğrencilerin uzun süre tutuklu kalmasının eğitimlerini ve sosyal yaşamlarını derinden etkileyebileceği yönündeki eleştiriler, kamuoyunda sıkça dile getirilmişti. Mahkemenin bu unsuru gerekçeye dahil etmesi, özellikle aileler ve eğitim çevreleri tarafından olumlu karşılandı.
Saraçhane Direnişi ve Demokratik Haklar Tartışması
Saraçhane protestoları, yalnızca bir siyasi figüre destek eylemi olmanın ötesinde, Türkiye’de barışçıl gösteri hakkı ve ifade özgürlüğü tartışmalarını da beraberinde getirdi. Gözaltına alınan yüzlerce kişi için “orantısız müdahale” eleştirileri yapılmış, uluslararası insan hakları kuruluşları da süreci izlemeye almıştı.
Anayasa’nın 34. ve 36. Maddesi Hatırlatıldı
Mahkeme, kararında sadece yargılama sürecini değil, anayasal güvenceleri de esas aldı. Toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkını düzenleyen 34. madde ve adil yargılanma hakkını düzenleyen 36. madde karar metninde açık şekilde yer aldı. Bu durum, yargı kararının yalnızca ceza hukuku değil, temel haklar ekseninden de okunduğunu ortaya koydu.
Tahliye Sonrası Süreç: Yargılama Devam Edecek
Tahliyelere rağmen söz konusu sanıkların yargılanmaları ayrı ayrı devam edecek. İddianamede, “toplantı ve gösteri kanununa muhalefet”, “görevli memura mukavemet” gibi suçlamalar yer alıyor. Ancak sanık avukatları, eylemlerin barışçıl nitelik taşıdığını ve orantısız müdahaleye uğrayan müvekkillerin kendilerini savunduklarını savunuyor.
CHP ve Sivil Toplumdan Tepki ve Takip
Cumhuriyet Halk Partisi, başta İBB Başkanı İmamoğlu olmak üzere protestolara katılanlara yönelik sürecin siyasi nitelik taşıdığını savunmuştu. Tahliyeler sonrası CHP’den gelen ilk açıklamada, “Adaletin yerini bulması için takipteyiz” mesajı verildi. Aynı şekilde, birçok insan hakları derneği ve baro, gözaltı sürecindeki hukuki eksikliklere dikkat çekmişti.