İBB’ye yönelik gerçekleştirilen operasyon sonrasında tutuklanan Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan için avukatları tarafından tahliye talebi sunuldu. İstanbul Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği’ne iletilen dilekçede, sadece hukuki detaylara değil, aynı zamanda siyasi arka plana da dikkat çekildi. PKK’nın fesih kararı ise dilekçede vurgulanan en çarpıcı noktalardan biri oldu.
Avukatlardan Hakimliğe Acil Tahliye Talebi
Tutukluluk süreci boyunca yaşanan usulsüzlüklere dikkat çeken avukatlar, özellikle duruşmalara katılım konusunda yaşadıkları mağduriyeti dile getirdi. Avukatlar tarafından sunulan dilekçede, “Tutukluluk incelemesine dair duruşmalardan tarafımız haberdar edilmemiş, bu suretle duruşmalara katılmamız sağlanmamıştır. Oysa bu tutum açıkça hukuka aykırıdır” ifadeleri yer aldı. Bu açıklama, sürecin sadece siyasi değil aynı zamanda hukuki açıdan da tartışmalı hale geldiğini gözler önüne serdi.
Dilekçede Siyasi Vurgular Dikkat Çekti
Tahliye dilekçesinde, CHP’nin uyguladığı “Türkiye İttifakı” modelinin, PKK/KCK ile ilişkilendirilmesinin tamamen asılsız olduğu savunuldu. Avukatlar, “Bu yönde alınan bir kararın, uygulama ile ilişkilendirilmesi mümkün değildir. Ne doğrudan ne de dolaylı bir delil, hatta bu iddiayı destekleyebilecek en ufak bir emare dahi mevcut değildir” diyerek iddiaları reddetti.
Bu ifadeler, Resul Emrah Şahan’ın siyasi kimliğine ve yerel yönetim başarısına yönelik bir saldırı algısının oluştuğunu da beraberinde getirdi. İlgili süreçte, kamuoyunun da yakından takip ettiği gibi, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu da aynı operasyon kapsamında hedef alınmıştı.
PKK’nın Fesih Kararı: Tahliye Talebinde Stratejik Unsur
Avukatların dilekçesinde öne çıkan bir diğer unsur ise PKK’nın kısa süre önce aldığı fesih kararı oldu. Özellikle bu kararın, mevcut operasyonların gerekçesini zayıflattığı ifade edildi. Resul Emrah Şahan’ın herhangi bir terör örgütüyle ilişkilendirilmesini hukuki dayanaktan yoksun olarak niteleyen avukatlar, artık bu tür iddiaların geçerliliğini kaybettiğini öne sürdü.
Bu bağlamda, Türkiye’de terörle mücadele politikalarının son durumu ve siyasi atmosfer de tahliye taleplerinin değerlendirilmesinde etkili olacak gibi görünüyor. Kamu vicdanı, siyasi figürlerin bu şekilde cezalandırılması karşısında ikiye bölünmüş durumda.
Süreçte Yeni Gelişmeler Bekleniyor
Tahliye talebine ilişkin İstanbul Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği’nin vereceği karar, hem hukuki hem de siyasi açıdan büyük yankı uyandıracak potansiyele sahip. Şişli gibi stratejik bir ilçenin belediye başkanının, bu tür iddialarla tutuklu bulunması, yerel yönetimlerin işleyişini de sekteye uğratıyor.
Özellikle yaklaşan yerel seçimler öncesi, bu durumun siyasi partiler arası rekabette etkili bir koz haline geleceği değerlendiriliyor. Resul Emrah Şahan’ın tahliye edilip edilmeyeceği, sadece yargının değil, toplumun da büyük bir merakla beklediği bir konu haline geldi.
Kamuoyu Ne Diyor?
Kamuoyunda konuya dair görüşler farklılık gösteriyor. Bir kesim, bu süreci tamamen siyasi olarak değerlendirirken, diğer kesim ise yargı sürecinin bağımsız ve objektif ilerlemesini talep ediyor. Ancak her iki görüşte de ortak kanaat, sürecin şeffaf yürütülmesi gerektiği yönünde.
Ayrıca, avukatların sunduğu belgelerin titizlikle inceleneceği ve kararın kısa süre içinde açıklanacağı da gelen bilgiler arasında. Resul Emrah Şahan’ın özgürlüğüne kavuşup kavuşamayacağı, Türkiye’de yargı bağımsızlığına yönelik güvenin de bir ölçütü olacak.
