Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ukrayna savaşı ve Ortadoğu’daki krizler üzerinden dünyayı sarsacak açıklamalarda bulundu. Üçüncü Dünya Savaşı’nın çıkma ihtimalinden endişe duyduğunu dile getiren Putin, gerginliğin özellikle Ukrayna ve İran-İsrail hattındaki gelişmelerle birlikte arttığını söyledi.

“Ukrayna’daki Savaş ve Ortadoğu Krizi Riski Büyütüyor”

St. Petersburg Uluslararası Ekonomi Forumu’nda konuşan Putin, yaklaşık 4 saat süren oturumda Ukrayna’daki askeri ilerleyişten İran’daki nükleer faaliyetlere kadar pek çok konuda açıklamalarda bulundu. Üçüncü Dünya Savaşı senaryolarına ilişkin soruya, “Bundan endişe duyuyorum, ihtimal artıyor” yanıtını verdi. Özellikle Ortadoğu’daki İsrail-İran gerginliğinin, Ukrayna’daki savaşla birlikte küresel ölçekte büyük risk oluşturduğunu vurguladı.

Putin’e göre dünya, hem askeri bloklar arası denge kaybı, hem de nükleer gerilim nedeniyle tarihi bir kırılma noktasına doğru ilerliyor.

“Tüm Ukrayna Bizim, Rus Askerinin Bastığı Yer Bizimdir”

Rus lider, Ukrayna ile ilgili egemenlik tartışmalarına değinirken çarpıcı bir cümle kurdu:
“Rus ve Ukrayna halkları tek halktır. Bu bağlamda tüm Ukrayna bizimdir. Rus askerinin ayak bastığı her yer bizimdir.”

Bu sözler, savaşın sadece askeri değil ideolojik olarak da sürdürüldüğünü gösterdi. Rusya’nın Ukrayna topraklarında kalıcı olmak istediği mesajı, Kremlin’in mevcut tutumunu bir kez daha ortaya koydu.

“Sumi’yi Almak Gündemimizde Değil Ama Göz Ardı Etmeyiz”

Ukrayna’nın kuzeydoğusunda yer alan Sumi bölgesine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Putin, orayı doğrudan ele geçirme niyetlerinin olmadığını söyledi. Ancak, bölgedeki askeri hareketliliği gerekçelendirerek “Sınır boyunca güvenli bölge oluşturmak zorundayız” dedi. Bu açıklama, Sumi’nin hedef olmadığını belirtse de ilerleyen günlerde askeri baskının süreceği sinyalini verdi.

“Kirli Bomba Kullanımı Felakete Yol Açar”

Putin, Ukrayna’nın kirli bomba kullanabileceğine dair iddialara da değindi. Ellerinde bu konuda kesin bir bilgi olmadığını belirten Rus lider, olası bir kullanım durumunda sert karşılık verileceğini söyledi.
“Bu büyük bir hata olur. Nükleer doktrinimiz her zaman ve aynı şekilde karşılık verilmesini öngörür. Böyle bir eylem, Neo-Nazi rejim için felaket olur” ifadelerini kullandı.

Bu açıklama, Rusya’nın nükleer angajman sınırlarını koruduğunu ancak karşılık vermekte tereddüt etmeyeceğini gösteriyor.

“Hamaney’e Suikast Girişimi Umuyorum Ki Söylemde Kalır”

İsrail’in, İran lideri Ali Hamaney’e yönelik suikast tehditlerine ilişkin açıklamalarda bulunan Putin, “Bunun sadece söylemde kalmasını diliyorum” dedi. Rusya’nın bu tür krizlerde doğrudan arabulucu olmak gibi bir rol üstlenmediğini söyleyen Putin, buna rağmen bazı çözüm önerileri sunduklarını belirtti.

“İran’la Dostuz, Buşehr Personelimizi Çekmiyoruz”

Putin ayrıca, Rusya’nın İran’la olan nükleer işbirliğini de savundu. Buşehr Nükleer Santrali’nin inşasını örnek göstererek, iki yeni nükleer santral için anlaşmalar yapıldığını hatırlattı. “İran barışçıl nükleer enerjiye sahip olmalı” diyen Putin, Rus personelin Buşehr’den tahliye edilmesinin söz konusu olmadığını vurguladı.

Ayrıca, İran çevresindeki atmosferin giderek daha endişe verici hale geldiğini ifade eden Putin, bu durumun nükleer krizlerin yayılmasına neden olabileceğini söyledi.

Küresel Gerginlik Tırmanıyor

Putin’in açıklamaları, yalnızca Rusya-Ukrayna savaşıyla sınırlı değil. Aynı zamanda Ortadoğu’daki gelişmelerin, küresel güvenlik açısından en az Avrupa’daki savaş kadar tehlikeli olduğunu gösteriyor. Özellikle İran’ın nükleer faaliyetleri ve İsrail’in askeri stratejisi, bölgesel bir çatışmanın dünya çapında bir savaşa dönüşme olasılığını güçlendiriyor.

Putin’in endişesi, aslında birçok uluslararası gözlemcinin son dönemde yaptığı uyarılarla örtüşüyor. ABD, Çin, Avrupa ve Ortadoğu’da gelişen yeni eksenler, dünya kamuoyunu büyük bir krize hazırlıklı olmaya zorluyor.