Starbucks, ABD’den sonraki en büyük pazarı olan Çin’de ciddi bir müşteri kaybıyla karşı karşıya. Yerel kahve zincirlerinin yükselişi, tüketicilerin fiyat hassasiyeti ve artan anti-Amerikan hisler, kahve devini zorlu bir mücadeleye zorluyor.
Çin’deki Kahve Pazarı: Starbucks için Zor Günler
1999 yılında Çin pazarına giren Starbucks, o dönemde neredeyse hiç olmayan kahve kültürünü şekillendirmiş ve zenginleşen orta sınıfın ilgisiyle hızla büyümüştü. Ancak:
- Son mali çeyrekte Starbucks’ın Çin’deki satışları %14 düştü.
- Yerli markalar, yeni tatlar ve uygun fiyat politikalarıyla müşterileri hızla kendilerine çekiyor.
Yerli Rakiplerin Yükselişi
Starbucks’ın en büyük rakibi Luckin Coffee, bugün ülkede daha fazla mağazaya ve gelire sahip. Luckin:
- Haftada bir yeni içecek piyasaya sürerek tüketici ilgisini canlı tutuyor.
- Hindistan cevizi latte gibi içeceklerle yıllık yaklaşık 140 milyon dolarlık satış yapıyor.
- Ortalama olarak her saat bir yeni mağaza açıyor.
Milliyetçilik ve Anti-Amerikan Duygular
Çin’de yerli markalara yönelim artıyor. Bunun temel nedenlerinden biri, ülkedeki milliyetçilik dalgası ve anti-Amerikan hislerin etkisi:
- Tüketiciler, yabancı markalara olan ilgilerini kaybediyor ve yerli ürünleri tercih ediyor.
- Halkla ilişkiler uzmanı Jin Lu, “Çin milliyetçiliği giderek güçleniyor ve bu durum yabancı markalar için büyük bir sorun” diyor.
Starbucks’ın Stratejik Hamleleri
Starbucks, Çin’deki düşüşü durdurmak için çeşitli stratejiler deniyor:
- Yerel tatlara uygun ürünler sunuyor.
- Promosyonlar ve kupon kampanyaları düzenliyor.
- Daha küçük şehirlere açılarak müşteri kitlesini genişletmeye çalışıyor.
Ancak bu çabalar, rakiplerin fiyat avantajları ve yenilikçi ürünleri karşısında yeterli olmuyor.
Starbucks’ın Geleceği
Uzmanlar, Starbucks’ın Çin’de toparlanması için zamanın tükenmekte olduğunu belirtiyor. Eski CEO Howard Schul, fiyat savaşına girmeyeceklerini belirterek, “Müşteriler kaliteyi tercih edecek” dese de, Çin’deki rekabet Starbucks’ın pazar payını hızla azaltıyor.