Günümüzde özellikle gençler arasında protein tozu kullanımı hızla yaygınlaşıyor. Ancak bu yaygınlık, beraberinde hayati riskleri de getiriyor. Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Vedat Göral, bilinçsiz şekilde tüketilen protein tozlarının karaciğer yetmezliğinden kalp rahatsızlıklarına kadar uzanan ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğini belirtiyor. Göral’a göre, kısa vadede kas kütlesi kazandıran bu ürünler uzun vadede ölüme kadar giden riskler taşıyor.
Masum Görünse de Tehlike Saçıyor
İlk bakışta masum gibi görünen protein tozları, aslında zararlı bileşiklerle yüklü olabilir. Süt, yumurta, peynir altı suyu ve soya gibi maddelerden elde edilen bu ürünlerin içeriklerine bazen anabolik steroidler ya da toksik kimyasallar da eklenebiliyor. Bu maddeler, kas yapımını hızlandırsa da karaciğer ve böbrek başta olmak üzere birçok organda geri dönüşü olmayan hasarlara neden olabiliyor.
Prof. Dr. Göral, özellikle Avrupa ve Amerika’da olduğu gibi Türkiye’de de gençlerin bu ürünlere hızla yöneldiğini vurguluyor. Ancak gençlerin bilinçsizce bu tozları tüketmesi, hem fiziksel hem de metabolik dengesizliklere yol açıyor.
Karaciğer Yetmezliğinden Kalp Rahatsızlıklarına
Prof. Dr. Göral, özellikle alkolle birlikte tüketilen protein tozlarının çok daha tehlikeli olduğunun altını çiziyor. Karaciğer hastalığı olan bireylerde bu ürünlerin kullanımı ölümcül sonuçlar doğurabilir. Örneğin, karaciğerde yağlanma ya da hafif fonksiyon bozukluğu bulunan bir birey, protein tozunu alkolle birlikte tükettiğinde karaciğer yetmezliğiyle karşı karşıya kalabilir.

Bununla birlikte, yüksek dozda alınan protein takviyeleri böbrek fonksiyonlarını zayıflatır, vücutta toksin birikimine neden olur ve su kaybını artırarak böbrekleri aşırı yorar. Aynı zamanda kalp kası üzerinde baskı oluşturur ve bu durum bazı gençlerde kalp yetmezliği ile sonuçlanabilir.
AVM’lerden Değil, Doktor Tavsiyesiyle Kullanılmalı
Göral, bu tür ürünlerin gelişigüzel yerlerden, özellikle alışveriş merkezlerinden ya da internet sitelerinden alınmasının büyük bir risk olduğunu ifade ediyor. Etiketinde ne yazarsa yazsın, her protein takviyesi güvenli değildir. Piyasada satılan birçok üründe içerik denetimi bulunmadığı için, kullanıcılar farkında olmadan vücutlarına zararlı kimyasallar alabiliyor.
Bu nedenle, sadece doktora danışılarak ve tıbbi gözetim altında bu ürünlerin kullanılması gerektiğini vurgulayan Göral, sağlık otoritelerinin bu konuda daha sıkı denetim yapması gerektiğini de ifade ediyor.
Doğal Gıdalardan Gelen Güç
Uzmanlara göre kas yapmak için protein tozuna mahkûm değiliz. Günlük hayatta kolaylıkla tüketilebilecek pek çok doğal protein kaynağı, vücut gelişimi için yeterli düzeyde besin sunuyor. Özellikle yumurta, yoğurt, balık, kırmızı et ve baklagiller hem sindirim açısından kolay hem de uzun vadede organlara zarar vermeyen seçeneklerdir.
Prof. Dr. Göral’a göre, “Günde 3-4 yumurta tüketmek, protein tozundan alınacak katkının çok daha sağlıklı bir alternatifi olabilir.” Ayrıca, yoğurt, süt ve peynir gibi gıdalar da doğal protein içeriğiyle bağışıklık sistemini destekler.
Sağlıklı Vücut Doğallıktan Geçer
Son olarak Prof. Dr. Göral, gençlerin vücutlarını dış görünüşe göre değil, uzun vadeli sağlığa göre şekillendirmeleri gerektiğini belirtiyor. “Kaslı görünmek uğruna hayatınızı riske atmayın,” diyen Göral, organik ve dengeli beslenmenin, hem sportif başarı hem de yaşam kalitesi açısından vazgeçilmez olduğunu ifade ediyor.