PKK, 12. Olağanüstü Kongresi’ni tamamlayarak örgütsel yapısının feshedildiğini ve silahlı mücadele yöntemini sonlandırma kararı aldığını açıkladı. Tarihi olarak nitelendirilen bu kararın, kalıcı barış ve demokratik çözüm sürecine önemli bir katkı sunması bekleniyor.
Abdullah Öcalan’ın Çağrısıyla Başlayan Süreç
PKK, 27 Şubat’ta Abdullah Öcalan tarafından yapılan “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı”nın ardından, 5-7 Mayıs tarihleri arasında 12. Kongresini gerçekleştirdi. Fırat Haber Ajansı (ANF) üzerinden yayımlanan bildiride, Öcalan’ın sunduğu perspektifler doğrultusunda silahlı mücadelenin sonlandırıldığı vurgulandı.
232 Delegeli Kongre Tarihi Kararlar Aldı
Zorlu koşullarda iki ayrı alanda eş zamanlı gerçekleştirilen kongreye 232 delege katıldı. Bildirgede, PKK’nin örgütsel feshi ve silahlı yöntemlerin terk edilmesi kararlarının, Öcalan’ın yönlendirmesiyle alınacağı belirtildi. Bu kararların, örgütün tarihi misyonunu tamamlamış olduğuna dair bir değerlendirme olduğu da kaydedildi.
Kürt Sorununda Yeni Dönem: Demokratik Mücadele
PKK’nin açıklamasında, Kürt sorununun çözümünde demokratik siyaset yönteminin benimseneceği ifade edildi. 1978’den bu yana süren silahlı mücadelenin, Kürt halkının varlığını kabul ettirmekte önemli bir rol oynadığına dikkat çekilirken, bu dönemin artık yerini barışçıl yöntemlere bırakacağı belirtildi.
Tarihsel Sürecin Dönüm Noktaları
PKK bildirgesinde, 1993 yılında Turgut Özal döneminde başlayan barış girişimlerinin sonuçsuz kaldığı, ancak Abdullah Öcalan’ın 1999 yılında tutuklanmasından sonra da barışçıl çözüm çabalarının sürdüğü belirtildi. Buna rağmen Türkiye’de uygulanan “soykırım ve asimilasyon politikaları” nedeniyle süreçlerin sabote edildiği öne sürüldü.
Uluslararası Komplo ve Direniş Vurgusu
Öcalan’ın “uluslararası komplo” olarak tanımlanan süreçte bile barış ısrarından vazgeçmediği ve İmralı’da “mutlak tecrit altında” dahi demokratik çözüm çağrılarını sürdürdüğü vurgulandı. Bu yaklaşımın, yeni bir paradigma olarak demokratik, ekolojik ve kadın özgürlükçü toplum modeli önerdiği bildirildi.
Demokratik Türkiye Cumhuriyeti Perspektifi
Öcalan’ın önerdiği çözüm modelinde, Ortak Vatan, Demokratik Türkiye Cumhuriyeti ve Demokratik Ulus anlayışı temel kavramlar olarak öne çıkıyor. PKK, bu çerçevede Kürt halkının eşit yurttaşlık temelinde Türkiye’nin asli kurucu unsurlarından biri olarak kabul edilmesini talep ediyor.
Barış Sürecinde Toplumun Rolü
PKK, halkın özellikle kadınlar ve gençlerin öncülüğünde, her alanda öz örgütlerini kurarak demokratik toplumu inşa etmesi gerektiğini belirtti. Bu kapsamda Kürt siyasi partilerine, demokratik kitle örgütlerine ve kanaat önderlerine sorumluluk çağrısında bulunuldu.
Türkiye’ye ve Uluslararası Topluma Çağrı
Kongre kararlarında Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne, siyasi partilere ve demokratik kamuoyuna önemli görevler düştüğü ifade edildi. Aynı şekilde uluslararası güçler de, Kürt halkına yönelik uygulanan politikalar karşısında sorumluluk üstlenmeye çağrıldı.
Fuat-Ali Haydar Kaytan ve Rıza Altun’a İthaf
PKK, 12. Kongresi’ni örgütün kurucu kadrolarından Fuat-Ali Haydar Kaytan ile Rıza Altun’a ithaf etti. Bu iki isim, “Özgürlük Hareketi’nin sembolleri” olarak tanımlandı. Aynı zamanda, Barış ve demokrasi şehidi Sırrı Süreyya Önder’in hayallerine bağlılık vurgusu yapıldı.
Yeni Dönem: Demokratik Toplum Sosyalizmi
Bildirgede, Demokratik Toplum Sosyalizmi anlayışının küresel demokrasi hareketiyle birleşerek adil ve eşit bir dünya inşasına katkı sağlayacağı belirtildi. PKK’nin aldığı bu fesih kararı, bölgede barışçıl çözüm arayışlarına yeni bir ivme kazandırabilecek nitelikte değerlendiriliyor.