İsrail ve İran arasında artan gerilim, küresel petrol piyasalarında ciddi bir belirsizlik yaratıyor. İsrail’in İran’a karşı olası bir misilleme saldırısı, enerji arzında büyük kesintilere yol açabilir ve petrol fiyatlarında ani bir artışa neden olabilir. Bu durum, özellikle Avrupa başta olmak üzere küresel ekonomide yeni bir enerji krizi endişesini artırıyor.
Orta Doğu’daki Gerilim ve Petrol Piyasalarına Etkisi
Orta Doğu’daki gerilimler, dünya enerji arzını tehdit etmeye devam ediyor. İsrail ve İran arasında son dönemde tırmanan gerginlik, küresel petrol arzında ciddi bir kesintiye yol açabilir. Özellikle İsrail, İran’ın geçtiğimiz hafta topraklarına düzenlediği füze saldırısına karşı sert bir misilleme yapma sözü verdi. Henüz bu misilleme gerçekleşmiş olmasa da, İran’ın nükleer programı veya petrol tesislerinin hedef alınma olasılığı, bu gerilimi daha da tırmandırıyor. Böyle bir gelişme, küresel petrol piyasalarında büyük dalgalanmalara neden olabilir.
ABD ve İsrail’in Gerilimdeki Rolü
ABD Başkanı Joe Biden, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’ya ihtiyatlı olma çağrısı yapmasına rağmen, İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, İran’a verilecek cevabın “ölümcül” olacağını vurgulamıştı. İsrail’in olası saldırıları, İran’ın petrol tesislerini veya nükleer altyapısını hedef alma ihtimalini içeriyor. Bu durumda, petrol piyasalarında ani dalgalanmalar yaşanabilir.
Petrol Fiyatları Nasıl Etkilenir?
Bu gerilimli süreçte petrol piyasalarının nasıl etkileneceği merak konusu. Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Öğretim Üyesi ve ekonomist Dr. Bilal Bağış, böyle bir durumda petrol piyasalarının ciddi bir darbe alacağını belirtiyor. Bağış, Orta Doğu’da yaşanacak olası bir çatışmanın, Rusya-Ukrayna savaşı ile kıyaslandığında çok daha yıkıcı sonuçlar doğurabileceğini savunuyor.
Bağış’a göre, Orta Doğu’nun küresel enerji kaynaklarının yüzde 50’sine ev sahipliği yapması ve Hürmüz Boğazı ile Süveyş Kanalı gibi stratejik geçiş noktalarının bu bölgede bulunması, bu tür bir krizin dünya ekonomisi üzerinde geniş çaplı etkiler yaratmasına neden olabilir.
Avrupa ve Asya Ülkeleri Ciddi Risk Altında
Orta Doğu’nun petrol üretimi, Hürmüz Boğazı ve Süveyş Kanalı üzerinden dünya piyasalarına ulaşıyor. Bu bölgelerde yaşanacak bir aksama, küresel ticaret zincirlerini kırılma noktasına getirebilir. Dr. Bağış, özellikle Avrupa ekonomisinin, kış aylarında artan enerji talebi nedeniyle büyük zarar göreceğini ifade ediyor. Asya ülkeleri de bu krizin en çok etkilenecek tarafları arasında.
ABD ise enerji açısından daha bağımsız bir konumda olduğu için bu krizde nispeten daha az etkilenecek bir pozisyonda. Ancak Avrupa ve Asya ülkeleri, enerji fiyatlarındaki yükselişten ciddi şekilde etkilenebilir.
Enflasyonist Baskılar Yeniden Yükseliyor
Dr. Bağış, böyle bir kriz durumunda küresel ticaret ve enerji arzının ciddi şekilde kesintiye uğrayacağını öngörüyor. Bu da petrol fiyatlarında sert artışlara neden olurken, aynı zamanda enflasyon ve stagflasyon risklerini artırabilir. Enerji fiyatlarındaki yükseliş, maliyet baskılarını tetikleyerek dünya genelinde ekonomik durgunluğa yol açabilir.
Bağış ayrıca, enerji kaynaklarına yönelik saldırıların, parasal genişleme politikaları ile birleşmesi durumunda, enflasyonist baskıların yeniden artabileceğini belirtiyor. Bu durum, özellikle Japonya gibi ülkelerde finansal istikrara zarar verebilir.
Ulusal Para Birimlerine Etkisi
Olası bir enerji krizi, uluslararası piyasalarda güvenli limanlara olan talebi artırırken, ulusal para birimlerinde değer kaybına yol açabilir. Dr. Bağış, bu sürecin merkez bankalarının faiz politikalarını sıkılaştırmasına neden olacağını ve küresel ekonomik büyüme üzerindeki baskıyı artıracağını belirtiyor.
İsrail ile İran arasında artan misilleme tehdidi, sadece bölgesel bir kriz olmanın ötesine geçerek, küresel petrol piyasalarını, ticaret zincirlerini ve dünya ekonomisini ciddi şekilde etkileyebilir. Enerji fiyatlarındaki ani artışlar, enflasyonist baskıları artırırken, dünya ekonomisinde derin bir durgunluk riskini de beraberinde getirebilir. İsrail’in İran’a olası saldırısı, küresel enerji arzını sekteye uğratabilir ve bu da özellikle Avrupa ve Asya’da ekonomik krizleri tetikleyebilir.