Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), 21. Olağanüstü Kurultayı’nı tarihi bir atmosferde gerçekleştirdi. Parti lideri Özgür Özel, kurultayın açılışında yaptığı konuşmayla, Türkiye’nin siyasal iklimine ve demokratik geleceğine dair çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Kurultayın teması “İrade Milletindir” olurken, Özel’in konuşması salonda sık sık alkışlarla kesildi.
Kurultayın temel amacı, iktidarın kayyum atama girişimlerine karşı parti iradesini savunmak ve seçilmiş kadroların arkasında durmak olarak belirlendi. Ancak Özel’in açıklamaları, bu hedefin çok daha ötesine geçerek muhalefetin önümüzdeki dönemde izleyeceği yol haritasına dair ipuçları da sundu.
“Bu Ülkeyi Artık Cunta Yönetiyor”
Özgür Özel konuşmasına, kurultayın düzenlenmesini engellemeye yönelik iddialarla ilgili değerlendirmelerde bulunarak başladı. “Bu kurultay yapılamasın diye tuzaklar kuruldu ama 81 ilden gelen delegelerle bu planları boşa çıkardık” diyen Özel, iradeyi gasbetmeye çalışanlara karşı CHP’nin demokrasiyi savunan tek siyasi güç olduğunu vurguladı.
Özel, “Bugün Türkiye’yi seçimden, rakibinden, milletten korkan bir cunta yönetmektedir. Erdoğan artık halkın desteklediği bir lider değil, halktan korkan bir otoriter figüre dönüşmüştür,” ifadeleriyle siyasi tansiyonu yükseltti.
Gezi Davası Tutuklularına Selam
Konuşmasında özellikle siyasi tutuklulara geniş yer ayıran Özel, Gezi Davası kapsamında tutuklu bulunan Çiğdem Mater, Osman Kavala, Can Atalay gibi isimlerin yanı sıra İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu için özel bir selam gönderdi. İmamoğlu’na ayrılan temsili koltuk da salondaki sembolik atmosferi güçlendirdi.
“Demokraside Kaybetmeyi Bilmek Gerekir”
CHP lideri, demokratik mücadele anlayışını vurgularken, “Demokraside asıl olan milletin kararına saygıdır. Biz 47 yıl birinci parti olamadık ama hiçbir zaman halkın iradesine karşı çıkmadık. Oysa iktidar partisi ilk kez kaybettiği seçimlerde sınavdan geçememiştir,” dedi.
Demokratik olgunluğun, sadece kazanmakla değil, kaybedildiğinde gösterilen tavırla ölçülebileceğini söyleyen Özel, bu tutumun altını çizdi.
CHP’nin Gençlik Vurgusu: Umut Bu Kurultayda
Özgür Özel, gençlere yönelik özel bir parantez açtı. Seçim gecesi yaptığı konuşmayı hatırlatarak, “Kafasında bavulunu toplayan gençler, bir seçim daha beklemeye karar verdiler. İşte o gençlerin umudu için buradayız,” dedi. Partiye 18-25 yaş aralığında artan genç üye katılımını da memnuniyetle karşıladığını belirtti.
Anketlere Göre CHP Birinci Parti
Özel, CHP’nin şu an Türkiye’nin birinci partisi konumunda olduğunu belirtti. Son 6 büyük araştırma şirketinin ortalamalarına göre, halkın genel seçimde ilk tercihi CHP oldu. Bu durumun arkasında sosyal belediyecilik anlayışının, şeffaf yönetimin ve kapsayıcı siyaset dilinin bulunduğunu ifade etti.
“İmamoğlu’na Kurulan Kumpas, Kürtlerin Hakkına Yapılan Müdahaledir”
Konuşmanın dikkat çeken bölümlerinden biri de, Kürt meselesi üzerineydi. Özgür Özel, “Ekrem İmamoğlu’na kurulan kumpas, Kürtlerin seçme ve seçilme hakkına yönelmiş sistematik bir saldırıdır. CHP’ye güvenebilirler. Biz barıştan ve demokratik çözümlerden yanayız,” diyerek açık mesaj verdi.
Türkiye İttifakı ve Ön Seçim Vurgusu
Özgür Özel, kurultay sürecinin yalnızca bir liderlik seçimi olmadığını, aynı zamanda CHP’nin kendi içinde ön seçimle yeniden yapılandığını belirtti. “1 milyon 200 bin kişiyle 19 Mart’ta Saraçhane’de darbeyi püskürttük” diyen Özel, halkın iradesine sahip çıkmaya devam edeceklerini kaydetti.
TRT’den Canlı Yayın Çağrısı
Konuşmasının finalinde sert bir çağrıda daha bulunan Özel, siyasi davaların TRT ekranlarında canlı yayınlanması gerektiğini savundu. “İddialarınızda samimiyseniz, bu yargılamaları halka açık şekilde yapalım. Hodri meydan!” sözleri, salonda coşkulu alkışlarla karşılandı.
CHP, Yeni Döneme Hazır
Tüm bu mesajlar, CHP’nin önümüzdeki dönem için nasıl bir siyaset izleyeceğini ortaya koydu. Halkın taleplerini gözeten, demokrasiye sarılan, gençlerle, kadınlarla, emekçilerle birlikte yürümeye hazırlanan bir CHP profili çizildi.
Özgür Özel’in liderliğinde partinin hem iktidar alternatifi hem de halkın vicdanı olma iddiası yeniden tazelendi. Kurultayın sonunda salonda oluşan atmosfer, sadece bir siyasi partinin değil, halkın ortak sesi olma yolundaki kararlılığın ifadesi olarak tarihe geçti.