İtalya’nın başkenti Roma’da düzenlenen “Abdullah Öcalan’a Özgürlük, Kürt Sorununa Çözüm” başlıklı uluslararası konferansta önemli açıklamalar yapıldı. Konferansa katılan DEM Parti İmralı Heyeti Üyesi Pervin Buldan, sürecin barışla sonuçlanabileceğini vurgulayarak, “Haziran ayı sonuna kadar olumlu sonuç alınmasını bekliyoruz” dedi.

Pervin Buldan, Abdullah Öcalan’ın süreçle ilgili değerlendirmelerini kamuoyuna aktardı. Öcalan’ın “Bu ülkede Devlet Bahçeli değiştiyse, herkes değişir” sözleri dikkat çekti. Buldan, bu yaklaşımın hem devlet yetkilileri hem de Öcalan tarafından geçerli görüldüğünü belirtti.

Bahçeli ile Tokalaşmadan Sonra Başlayan Süreç

Sürecin başlangıç noktası olarak, 29 Ekim 2024’te MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin DEM milletvekilleriyle Meclis’te tokalaşması gösteriliyor. Bu sembolik temas, yeni bir dönemin kapısını araladı. O tarihten bu yana üç görüşme gerçekleştirildi.

Barış, Ortadoğu ve İttifak Mesajı: Öcalan’dan Üç Ana Vurgu

Pervin Buldan, yapılan görüşmelerde Öcalan’ın üç temel kavrama odaklandığını açıkladı: barış, Türk ve Kürt ittifakı, Ortadoğu’nun demokratikleşmesi. Bu kavramlar sürecin merkezine alındı.

Abdullah Öcalan, “Kürt halkının inkârı, dil ve kimlik yasağı, 50 yıl süren isyanların temel nedeniydi. Ancak son 20 yıldır çatışmayla çözüm olmayacağı kanaatine vardım” ifadelerini kullandı. “Türkler ve Kürtler arasında ortak bir gelecek için geçmiş yeniden ele alınmalı” çağrısında bulundu.

“Kürtler, Türkleri de Kendileri Kadar Sevmeli”

Barışa dair umutlu bir tutum sergileyen Öcalan, “Kürtler, kendilerini sevdiği kadar Türkleri de sevmeli. Çünkü biz kardeşiz” diyerek ortak yaşam idealine vurgu yaptı. Buldan, bu sözlerin görüşmeler sırasında olumlu bir atmosfer yarattığını belirtti.

Ortak Mutabakatla Yazılan 27 Şubat Çağrısı

Buldan ayrıca, 27 Şubat metninin yalnızca Öcalan’a ait olmadığını, devlet yetkilileriyle ortak bir mutabakatla oluşturulduğunu söyledi. Bu vurgu, sürecin tek taraflı bir girişim olmadığını ortaya koyuyor.

Öcalan’ın Fiziki Özgürlüğü ve Çalışma Koşulları

Barış sürecinin ilerlemesi için Öcalan’ın koşullarının da yeniden düzenlenmesi gerektiği ifade edildi. Buldan, fiziki özgürlüğün sağlanması ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi çağrısı yaptı. Öcalan’ın, 10 yıl önce de mevcut koşullarda süreci sürdüremeyeceğini belirttiğini hatırlattı.

İmralı’daki odaların yetersizliğine dikkat çeken Buldan, “O dönemde Sayın Öcalan’ın odası genişletilmişti. Ancak diğer üç kişi hâlâ 12 metrekarelik odalarda kalıyor. Bu ortam, verimli bir süreci mümkün kılmıyor” dedi.