Diyarbakır’ın Bağlar ilçesi Tavşantepe Köyü’nde 21 Ağustos’ta kaybolan ve 19 gün sonra dere yatağında çuval içinde bulunan 8 yaşındaki Narin Güran’ın cinayeti, tüm Türkiye’yi dehşete düşürdü. Olayla ilgili detaylar gün yüzüne çıktıkça, cinayetin nasıl işlendiği ve delillerin nasıl yok edildiğiyle ilgili akıllara durgunluk veren bilgiler ortaya çıktı.
Olayın İlk Günü ve Kritik İhmaller
Olayın ilk günlerinde, Narin Güran’ın kaybolması yalnızca bir kayıp vakası olarak değerlendirilmişti. Ancak jandarma ekiplerinin cinayet ihtimalini göz ardı etmesi ve aileden gelen yanlış yönlendirmeler, şüphelilere önemli bir avantaj sağladı. Bu süre içinde şüpheliler, evdeki delilleri sistematik bir şekilde ortadan kaldırmak için harekete geçti.
Jandarmanın olay yerindeki halılar, nevresimler ve battaniyeler üzerinde yaptığı incelemelerde, delil niteliği taşıyan bulguların çoğunun temizlik çalışmaları nedeniyle kaybolduğu anlaşıldı.
Nevzat Bahtiyar’ın İtirafları Korkunç Gerçekleri Ortaya Çıkardı
Olayın baş şüphelilerinden biri olan Nevzat Bahtiyar, tutuklanmasının ardından cezaevinde verdiği ek ifadelerde cinayetin korkunç detaylarını anlattı. Bahtiyar ifadesinde şu itiraflarda bulundu:
“Salim beni Narin’in evine çağırdı. Odaya girdiğimde Narin’in cesedi halının üzerindeydi. Ağzından köpük gelmişti. Salim, Narin’i öldürdüğünü söyledi. Cesedi battaniyeye sardı ve dereye atmamı istedi. Ben de cesedi çuvala koyup dereye gizledim.”
Bu ifadeler, olayın cinayet olduğunu kesinleştirdi. Ancak, delillerin büyük ölçüde ortadan kaldırılmış olması, olayın aydınlatılmasını güçleştiriyor.
Evdeki Halılarda Detaylı İnceleme
Nevzat Bahtiyar’ın itiraflarının ardından, JASAT ve Jandarma Olay Yeri İnceleme ekipleri, evde bulunan halı, kilim ve paspaslarda detaylı bir inceleme başlattı. Özellikle DNA örnekleri için tükürük, salya, kusmuk, ağız sıvısı, kan ve kıl gibi biyolojik bulgular arandı. Ancak, şüphelilerin gerçekleştirdiği temizlik çalışmaları nedeniyle, somut bir sonuca ulaşılamadı.
Delil bulma ihtimali olan alanlarda yapılan özel ışıklandırma çalışmaları, şüphelilerin titizlikle gerçekleştirdiği temizlik faaliyetlerinin cinayetle bağlantılı birçok ipucunu yok ettiğini ortaya koydu.
Demir Kapının Ardındaki Bilinmeyenler
Narin Güran olayının gerçekleştiği evde, özellikle girişte bulunan beyaz demir kapı ve sürgü kilit aksamında yapılan parmak izi çalışmaları büyük önem taşıyordu. Ancak burada da bir sonuç elde edilemedi. Kapıda yapılan detaylı temizlik, olası biyolojik bulguların ve parmak izlerinin kaybolmasına yol açtı.
Bu durum, şüphelilerin cinayeti planlı bir şekilde işlediklerini ve delilleri sistematik olarak yok ettiklerini ortaya koyuyor.
Jandarmanın Geç Kalmış Müdahalesi
Olayın bir diğer çarpıcı yönü ise jandarma ekiplerinin geç müdahalesiydi. İlk günlerde cinayet ihtimalinin göz önünde bulundurulmaması, şüphelilere zaman kazandırdı. Bu zaman zarfında evdeki tüm olası deliller yıkanarak yok edildi. Elde edilen az sayıda bulgu da olayın çözülmesine katkı sağlayacak nitelikte değildi.
Olay yeri incelemelerinde kullanılan yüksek teknolojiye rağmen, evde yapılan kapsamlı temizlik çalışmalarından dolayı cinayetle ilgili somut kanıtlara ulaşılamadı.
Narin Güran Soruşturmasının Seyri ve Adaletin Arayışı
Narin Güran cinayetinde baş şüpheliler Salim ve Nevzat Bahtiyar’ın ifadeleri üzerine yürütülen soruşturma, delillerin yetersizliği nedeniyle zorlukla ilerliyor. Küçük bir çocuğun vahşice öldürülmesi yalnızca adalet arayışını değil, aynı zamanda toplumda çocuk güvenliği konusundaki ihmalleri de bir kez daha gündeme getirdi.
Adaletin yerini bulması için yapılan çalışmalar sürerken, olayın toplum üzerindeki etkileri uzun süre hafızalardan silinmeyecek gibi görünüyor.