İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik yürütülen “yolsuzluk” ve “terör” soruşturmaları kapsamında gözaltına alınan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun basın danışmanı Murat Ongun’un emniyette verdiği 131 sayfalık ifade kamuoyuna yansıdı. Ongun, kendisi hakkında yöneltilen suçlamalara ilişkin detaylı açıklamalarda bulundu.
Özellikle gizli tanık beyanlarına karşı net bir dille kendini savunan Ongun, bu iddiaların hiçbirinin somut delile dayanmadığını belirtti.
“Operasyon Değil, Başarı Denir”
Gizli tanığın, Murat Ongun’un belediye içindeki sosyal medya operasyonlarını yönettiği, alacaklıların Ongun’a başvurduğu ve karşılığında komisyon aldığı yönündeki iddialarına Ongun şu sözlerle yanıt verdi:
“Operasyon denilen şey, bizim yaptığımız işi iyi ve etkili bir şekilde sunmamızsa buna başarı denir. Sosyal medya ekibini yönetmek, kamuoyunu doğru bilgilendirmek görevimin bir parçasıdır. Bu çalışmalar hiçbir kişi ya da kurum aleyhine yapılmaz. Sadece İBB’nin faaliyetleri şeffaf şekilde duyurulur.”
Ongun, medyada yer alan “medya operasyonu” söyleminin yıllardır süregelen bir karalama kampanyası olduğunu vurguladı.
“Komisyon İddiası Tamamen Yalan”
Gizli tanık ifadelerinde yer alan bir başka iddia ise, belediyeden alacağını tahsil edemeyen kişilerin Murat Ongun’a başvurduğu, Ongun’un da bu kişilerle komisyon karşılığı aracılık yaptığı yönündeydi.
Bu konuda Ongun, “Bu alan benim sorumluluk ve görev tanımım dışında. Ne bu kişilerle ne de bu tür süreçlerle herhangi bir bağlantım yok. Komisyon iddiası ise iftiranın ötesinde, kişisel karalamaya dayalıdır” ifadelerini kullandı.
Ayrıca “Kişi kendinden bilir işi” deyimini kullanarak, bu tür suçlamaların kendisine atfedilmesinin art niyetli ve mesnetsiz olduğunu savundu.
CHP Kurultayı İddiaları İçin: “Hazımsızlıkla Ortaya Atılmıştır”
Emniyet ifadesinde, CHP kurultayı sürecinde Murat Ongun’un adı bazı usulsüzlük ve rüşvet iddialarıyla anılmıştı. Bu iddiaları da net bir şekilde yalanlayan Ongun, “Kurultayda taraf olduğum iddiası tamamen spekülatiftir. Bu ifadeler, siyaseten hazımsızlık yaşayan bazı çevrelerin iftiralarıdır” dedi.
Ongun, ifade sürecinde kendisine yöneltilen soruların siyasi bir algı yaratmaya dönük olduğunu düşündüğünü belirterek, “Somut delil yerine gizli tanık ifadesine dayanarak bir kamu çalışanının suçlanması kabul edilemez bir hukuk pratiğidir” ifadelerini kullandı.
Siyasi Baskı mı, Hukuki Süreç mi?
Soruşturmanın genel yapısı ve gizli tanık odaklı ilerlemesi, birçok hukukçu tarafından da eleştiriliyor. Tanık beyanlarının çelişkili olduğu, somut delil bulunmadığı yönündeki itirazlar sıkça dile getiriliyor.
Murat Ongun’un ifadeleri de bu eleştirilerle paralel biçimde şekilleniyor. Ongun, kendisinin yalnızca kamu görevini yürüttüğünü, medya faaliyetlerini yasalar çerçevesinde sürdürdüğünü vurgularken, suçlamaların dayanağının olmadığını özellikle belirtiyor.