Microsoft, ABD’de yaklaşan başkanlık seçimleri öncesinde, Rusya, İran ve Çin‘in ülkenin demokratik süreçlerini zayıflatmaya yönelik etki çabalarını artırdığını duyurdu. Microsoft’un Tehdit Analiz Merkezi Genel Müdürü Clint Watts, bu ülkelerin ABD seçimlerine müdahale etmek için çeşitli siber ve etki faaliyetlerine başvurduğunu açıkladı.
Yabancı Müdahale İddiaları
Microsoft’un son raporuna göre, başkanlık seçimlerine sadece iki hafta kala, Rusya, İran ve Çin‘den gelen siber tehditler ve etki operasyonları yoğunlaştı. İranlı aktörler, Cumhuriyetçilerin başkan adayı Donald Trump‘ın kampanyasına odaklanırken, Rus aktörler ise Demokratların başkan adayı Kamala Harris‘in kampanyasına yönelik saldırılar düzenliyor. Raporda, Çinli aktörlerin ise yerel adaylar ve Kongre üyelerine yönelik faaliyetlerini artırdığı belirtildi.
Rusya ve İran’ın Siber Operasyonları
Rus aktörler, özellikle Kamala Harris‘in karakterine yönelik saldırılar gerçekleştirirken, bu operasyonları daha etkili kılmak için üretken yapay zeka entegrasyonuna başvuruyor. İranlı grupların ise Trump’ın kampanyasını hedef alan siber operasyonlarına hız verdiği ve bu operasyonları kolaylaştırmaya yönelik hazırlıklarını sürdürdüğü ifade edildi.
Microsoft, bu aktörlerin sahte içerikleri hızla yayma kapasitesine sahip olduğunu ve bu durumun seçim sonuçlarını ve kamuoyu algısını ciddi şekilde etkileyebileceğini belirtti. Özellikle seçim günü öncesi ve sonrası 48 saatlik sürenin kritik olduğunu vurgulayan Microsoft, seçmenlerin, devlet kurumlarının ve adayların çevrim içi olarak karşılaşabilecekleri yanıltıcı ve şüpheli faaliyetlere karşı dikkatli olması gerektiğini açıkladı.
Çin’in Yerel Adaylara Yönelik Faaliyetleri
Çinli aktörler, bu süreçte odaklarını daha çok yerel düzeydeki adaylar ve Kongre üyelerine kaydırmış durumda. Çin’in bu tür müdahalelerle ABD’nin siyasi sürecine dolaylı yoldan etki etmeyi amaçladığı düşünülüyor.
Kamuoyu Algısına Müdahale Uyarısı
Microsoft, yabancı aktörlerin sahte haberler ve yanlış bilgiler aracılığıyla kamuoyu algısını yönetmeye çalıştığını belirtti. Özellikle sosyal medyada hızla yayılan yanıltıcı içeriklerin seçmenlerin kararlarını etkileyebileceğine dikkat çekildi. Bu tür içeriklerin, seçmenlerin güvenini sarsarak demokratik süreçleri zayıflatabileceği uyarısında bulunuldu.
ABD hükümeti, bu tür müdahalelere karşı çeşitli önlemler alsa da, Microsoft’un raporu bu tür tehditlerin devam ettiğini ve daha da karmaşık hale geldiğini ortaya koyuyor.