Malezya Havayolları’na ait MH370 sefer sayılı uçak, kaybolmasının üzerinden geçen 10 yılın ardından yeniden gündemde. Malezya Ulaştırma Bakanı Anthony Loke, deniz tabanı keşif şirketi Ocean Infinity’nin sunduğu teklifin prensipte kabul edildiğini ve arama çalışmalarının yeniden başlatılacağını duyurdu.
Yeni Teknolojiyle Yeni Umutlar
Malezya Ulaştırma Bakanı Anthony Loke, kabine toplantısının ardından yaptığı açıklamada, arama çalışmalarının yalnızca enkaz bulunması halinde ödeme yapılması şartıyla gerçekleştirileceğini belirtti. Loke, çalışmaların uzmanlar tarafından yapılan 10 yıllık analizlere dayandığını ifade etti ve “Bu, hükümetin uçağın bulunmadığı durumda ödeme yapmak zorunda kalmayacağı anlamına geliyor” dedi.
Anlaşmanın detaylarının 2025 yılının başında netleşmesi bekleniyor. Eğer uçak enkazı bulunursa, Endonezya hükümeti şirketle yapılan anlaşma gereği yaklaşık 70 milyon dolar ödeme yapacak.
Kaybolan MH370 Uçağı: Havacılık Tarihinin En Büyük Gizemlerinden Biri
MH370 sefer sayılı uçak, 8 Mart 2014’te Malezya’nın Kuala Lumpur Uluslararası Havalimanı’ndan Çin’in başkenti Pekin’e gitmek üzere havalandı. Uçakla iletişim, kalkıştan yalnızca 38 dakika sonra kesildi. Planlanan rotadan saparak batıya doğru yöneldiği tespit edilen uçağın, Hint Okyanusu’nun güneyine düştüğü tahmin ediliyor.
O dönemde yapılan arama kurtarma çalışmaları, havacılık tarihinin en pahalı operasyonlarından biri olarak kayıtlara geçti. Ancak, MH370’e ait olduğu kesinleşen birkaç parça dışında uçağın enkazına ulaşılamadı.
Ocean Infinity’nin Daha Önceki Çalışmaları
Malezya hükümeti, Ocak 2018’de Ocean Infinity ile yaptığı anlaşma kapsamında yeniden arama çalışmaları başlatmıştı. Ancak şirket, Haziran 2018’de çalışmalarını sonlandırdı çünkü enkazı bulamadı. Şimdi, gelişmiş teknolojiler ve yeni analizler ışığında, bu sefer daha kesin sonuçlara ulaşılması hedefleniyor.
Yeni Arama Çalışmalarının Detayları
Yeni arama çalışmaları, deniz tabanını yüksek hassasiyetle tarayabilen gelişmiş ekipmanlarla yapılacak. Malezya hükümeti ve Ocean Infinity, geçmiş veriler ışığında uçağın yerinin belirlenmesi konusunda daha umutlu olduklarını belirtiyor.