İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat, hakkında yürütülen soruşturma kapsamında tutuklu bulunuyor. Ancak Polat’ın kronik kalp ve tansiyon hastalıkları nedeniyle cezaevinde kaldığı her dakikanın hayati tehlike taşıdığı açıklandı. Avukatı Erkam Erdem, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, sağlık durumu kötüleşen müvekkilinin bir an önce tahliye edilmesi gerektiğini vurguladı.
Avukat Erdem: “Hiç Vakit Kaybetmeden Tahliye Talep Ediyoruz”
Mahir Polat’ın avukatı Erkam Erdem, akşam saatlerinde yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı:
“Günlerdir anlatmaya çalışıyoruz. Kaybedecek bir zamanımız kalmadı! Müvekkilim Mahir Polat için cezaevinde geçirdiği her dakika risk içeriyor. Dün acil şekilde toplanan İl Sağlık Kurulu üyeleri, cezaevi şartlarının Mahir Bey için uygun olmadığını resmi olarak raporladı. Hiç vakit kaybetmeden tahliyesini talep ediyoruz.”
Erdem ayrıca gazeteci Barış Terkoğlunun da cezaevi koşullarının Mahir Polat için risk oluşturduğunu belgeleriyle ortaya koyduğunu belirtti.
Sağlık Kurulu Raporu ve Adli Tıp Süreci
Kronik rahatsızlıkları nedeniyle birçok kez hastaneye sevk edilen Mahir Polat, son olarak Adli Tıp Kurumu’na yönlendirilmişti. Adli Tıp, Polat’ın cezaevi koşullarında kalıp kalamayacağına dair nihai değerlendirmeyi yapacak kurum olarak öne çıkıyor. İl Sağlık Kurulu’nun hazırladığı rapor ise Polat’ın cezaevi koşullarında kalmasının uygun olmadığını teyit ediyor.
Avukat Erdem’in ifadesine göre, Adli Tıp raporunun acil şekilde değerlendirilmesi ve tahliye sürecinin derhal başlatılması hayati önem taşıyor.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: “Tutuklular Devletin Emanetidir”
Konuya ilişkin açıklama yapan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, tutuklu kişilerin sağlık durumuna ilişkin devletin sorumluluğunu vurguladı. Katıldığı canlı yayında Yılmaz şu ifadeleri kullandı:
“İşlediği suç ne olursa olsun, hapishanede olanlar devletimize ve hukuka emanettir. Mahir Polat’ın durumu hassasiyetle değerlendiriliyor. Adli Tıp’ın vereceği karar doğrultusunda işlem yapılacak.”
Bu açıklama, kamuoyunda oluşan endişelerin azaltılmasına yönelik bir güvence olarak değerlendirildi.
Mahir Polat İçin Kamuoyu Desteği Artıyor
Mahir Polat’ın sağlık durumuyla ilgili yaşanan gelişmeler, yalnızca hukuk çevrelerinde değil, kamuoyunda da geniş yankı buldu. Özellikle sosyal medyada yapılan paylaşımlar ve gazetecilerin dikkat çekici yorumları, sürecin şeffaflıkla yürütülmesi gerektiğine dair çağrıları artırdı. Birçok kullanıcı, “sağlık hakkının evrensel bir insan hakkı olduğunu” vurgulayarak tahliye talebine destek verdi.
Hukuki Süreç Nasıl İşleyecek?
Adli Tıp Kurumu’nun raporunun ardından mahkemeye sunulacak değerlendirme, tahliye sürecini doğrudan etkileyecek. Eğer Adli Tıp, cezaevi koşullarının Mahir Polat için uygun olmadığını belirtirse, tahliye süreci hız kazanabilir. Aksi takdirde, mevcut tutukluluk halinin devamı gündeme gelebilir. Avukat Erdem, bu sürecin en kısa sürede tamamlanması gerektiğini vurgulayarak, “Gecikme, telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğurabilir” dedi.
İnsan Hakları ve Sağlık Hakkı Bağlamında Tartışma
Hukukçular ve insan hakları savunucuları, cezaevi koşullarında ağır hastalığı bulunan tutukluların tedavi hakkının ulusal ve uluslararası hukukta açıkça güvence altına alındığını hatırlatıyor. Bu kapsamda Mahir Polat’ın durumu, yalnızca bireysel bir mesele değil, aynı zamanda hukukun üstünlüğü ve insan onurunun korunması açısından da önemli bir örnek teşkil ediyor.