Lübnan’ın doğusunda yer alan Baalbek şehri, haftalarca süren İsrail bombardımanının ardından, ateşkese rağmen enkaz yığınları arasında hayata tutunmaya çalışıyor. İsrail-Hizbullah arasındaki çatışmalar nedeniyle şehirden kaçmak zorunda kalan on binlerce insan, 28 Kasım 2024 itibarıyla evlerine geri döndü. Ancak karşılaştıkları manzara, bombalanmış restoranlar, yerle bir olmuş binalar ve enkaz altında kalan cesetlerle doluydu.

Şehir sakinleri, tuğla ve metale vuran çekiç sesleriyle birlikte yıkılan evlerini yeniden inşa etme çabasında. Genç kızlar antik Roma tapınaklarının önünde selfie çekerken, genç erkekler motosikletleriyle harap olmuş sokaklarda dolaşıyor. Ancak bu görüntüler, savaşın açtığı yaraların derinliğini unutturacak gibi değil.

“Evine Dönmek, Değerini Geri Kazanmak Gibidir”

Baalbek’te kalmayı başaran birkaç kişi, İsrail’in haftalar süren bombardıman kampanyası sırasında şehirde yaşamanın ne kadar zorlaştığını anlattı. Hind Saydah, toz içindeki evinin salonunda otururken, “Bu kadar ağır bombardıman olacağını asla düşünmezdik” dedi. Bir Lübnan deyişini hatırlatarak, “Evini geride bıraktığında kendi değerini geride bırakıyorsun,” diye ekledi.

Saydah’ın kardeşi, ailelerinden kalan 150 yıllık evi terk etmemek için direndi. Bombalar tavuklarını öldürüp evine ciddi zarar verse de şehirde kalmayı tercih ettiğini belirten kardeşi, evin hasar maliyetinin 15 bin doları bulduğunu söyledi.

Hizbullah’a Desteğin İzleri ve Kayıplar

Hizbullah’ın güçlü olduğu şehirde, liderlerinin posterleri hâlâ duvarları süslüyor. Hasan Nasrallah, Hashem Safieddine ve Fouad Shukur, İsrail saldırılarında hayatını kaybeden isimlerden sadece birkaçı. Savaşın ardından şehir sakinlerinden Samia Baalbaki, “Kimse kazanmadı. Evlerimiz yıkıldı, liderimiz gitti,” diyerek savaşın anlamsızlığını vurguladı.

Bu sırada, şehri çevreleyen reklam panoları ve tabelalar, patlamamış füzelerin tehlikesine karşı halkı uyarıyor. Lübnan ordusu bu füzeleri imha etmek için çalışmalarını sürdürürken, şehirde hayat yeniden hareketleniyor. Sokaklarda pazarlar kuruluyor, restoranlar yavaş yavaş kapılarını açıyor.

Hayaller ve Umutlar: Baalbek’in Geleceği

Şehirde savaşın açtığı yaralar henüz sarılmamış olsa da, sakinler umutlarını kaybetmiyor. 36 yaşındaki otobüs şoförü Mahdi Zeinnedine, savaş sırasında çocuklarını Suriye’ye göndermek zorunda kaldığını, ancak şimdi onları tekrar eve getirdiğini söyledi. “Tavuk ızgara yapacağız,” diye ekledi, gülümseyerek.

Baalbek, harabeye dönmüş yapıları, çatışmanın yarattığı ekonomik ve sosyal yıkımla yüzleşse de, halkın dayanışma ve yeniden inşa çabalarıyla hayata tutunmaya çalıştığı bir şehir olarak yeniden doğmaya çalışıyor.