Bolu’nun gözde turizm merkezlerinden Kartalkaya, geçtiğimiz yıl yaşanan büyük faciayla hafızalara kazındı. 36’sı çocuk, toplam 78 kişinin hayatını kaybettiği, 133 kişinin ise yaralandığı yangınla ilgili açılan davada, kamuoyu tarafından merakla beklenen ilk duruşma bugün başladı. Kartalkaya davası kapsamında 32 sanık, Bolu 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından yargılanıyor. Olağanüstü güvenlik önlemleri eşliğinde yapılan duruşma, Bolu Sosyal Bilimler Lisesi’nin spor salonunda gerçekleştiriliyor.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın da takip ettiği dava, hem siyasilerin hem de halkın yakından ilgilendiği adli süreçlerin başında geliyor. Duruşma gününden önce ise ailelerin çağrısıyla çeşitli barolar, sivil toplum kuruluşları ve vatandaşlar adliye önünde toplandı.
Faciada Ölenlerin Yaş Ortalaması 27,5: “Savaşta Değil Tatilde Öldüler”
Duruşma salonuna çıkan tüm yollar günler öncesinden trafiğe kapatılırken, Kartalkaya faciası mağdurlarının aileleri, duruşma öncesinde ses getiren bir basın açıklaması yaptı. Açıklamada otel sahiplerinin yangın sırasında misafirlere yönlendirme yapmadığı, alarm sistemlerinin devreye girmediği ve sadece “ayrıcalıklı” müşteriler için tahliye operasyonları yürütüldüğü belirtildi.
Aileler, “Savaşta değil tatilde öldüler” diyerek yaşadıkları acıyı şu sözlerle dile getirdi:
“Arabalarını kurtaranlar vardı, bizim canlarımız ise ölümle boğuşuyordu. Ölenlerin yaş ortalaması 27,5. Biz çocuklarımızı mezara değil, geleceğe hazırlıyorduk. Maddi çıkarlar uğruna bir nesil yok oldu. Artık cezasızlık sona ermeli.”
Bilirkişi raporlarında yangına dair önemli eksikler ve delil karartmaları yer alırken, aileler yaşananların sadece bir “kaza” değil, ihmaller zinciriyle gerçekleşen bir toplu kıyım olduğunu savunuyor.
Sanık Listesi Kabarıyor: İstenen Cezalar Dudak Uçuklattı
Kartalkaya davası Türkiye’de ihmalkârlık sonucu gerçekleşen ölümlere dair açılmış en kapsamlı yargı süreçlerinden biri olarak gösteriliyor. Davada, otel sahibi Halil Ergül’ün yanı sıra 9 otel yöneticisi, Bolu Belediyesi Başkan Yardımcısı Sedat Gülener, 2 itfaiye görevlisi, İl Özel İdaresi yetkilileri ve turizm yeterlilik belgesi düzenleyen firmanın çalışanları sanık olarak yer alıyor.
Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan 98 sayfalık iddianamede, 12 sanığın “olası kastla 78 kişiyi öldürme” ve “133 kişiyi yaralama” suçlarından her biri için 1998 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor. Kalan 19 sanığın ise “bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma” suçundan 22 yıl 6 aya kadar hapis istemiyle yargılanmaları isteniyor.
Bu dava sadece Kartalkaya için değil, benzer ihmal ve denetim eksiklikleriyle yürütülen birçok turistik tesis için de emsal oluşturabilecek nitelikte. Yargılamanın sonucunda çıkacak karar, ileride yaşanabilecek faciaların önüne geçilmesi açısından da büyük önem taşıyor.
Adalet Talebi ve Toplumsal Hafıza
Bugünkü duruşmanın teknik süreçlerle —adres tespiti ve müdahillik başvuruları gibi— geçmesi beklenirken, kamuoyu ve aileler asıl gündemin adaletin tecellisi olduğunu vurguluyor. Özellikle çocuklarını kaybeden aileler için bu dava, sadece bir hukuk mücadelesi değil, aynı zamanda bir vicdan hesaplaşması anlamı taşıyor.
Kartalkaya faciası, Türkiye’de turizm sektöründeki denetim zaafları, acil durum yönetimindeki eksikler ve adalet sisteminin etkinliği açısından uzun süre tartışılacağa benziyor. İlk duruşmayla başlayan bu yargı süreci, sorumluların cezalandırılması ve kamu vicdanının rahatlatılması için kritik bir sınav olarak değerlendiriliyor.
