Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, tarım sektöründe yaşanan sorunları ve kırsal alanlardaki göçü gündeme getirerek önemli açıklamalarda bulundu. Bayraktar, tarım sektörünün özellikle kadın çiftçiler açısından zorlu bir süreçten geçtiğini belirterek, kırsaldan kente göçün nedenlerine dikkat çekti. 15 Ekim Dünya Kadın Çiftçiler Günü vesilesiyle yaptığı açıklamalarda, kırsalda yaşayan kadın çiftçilerin karşı karşıya kaldığı sosyal güvenceden yoksunluk ve yetersiz gelir sorunlarının altını çizdi.
Kadın Çiftçiler ve Tarımsal Katkı
Şemsi Bayraktar, özellikle kadın çiftçilerin tarımsal üretimde oynadığı rolü vurguladı. Kadınların tarım sektöründeki yeri sadece üretimle sınırlı değil; aynı zamanda beslenme, çocuk eğitimi, hasta ve yaşlı bakımı gibi birçok alanda da en büyük katkıyı sağladıklarını belirtti. Bayraktar’a göre, kadın çiftçiler, ülkemizde tarımın bel kemiğini oluşturuyor.
TZOB verilerine göre Türkiye genelinde 933 bin 723 kadın çiftçi, Ziraat Odalarına kayıtlı durumda. Bu sayı, Ziraat Odalarına kayıtlı toplam çiftçilerin %17,82’sini oluşturuyor. Bu veriler, kırsal kesimde kadınların iş gücüne katkısının büyüklüğünü gözler önüne seriyor.
Sosyal Güvenceden Yoksun Kadın Çiftçiler
Ancak, Şemsi Bayraktar’ın dikkat çektiği en önemli konulardan biri, kadın çiftçilerin büyük bir kısmının sosyal güvenceden yoksun olması. 2023 yılı verilerine göre, Türkiye’de Tarım BAĞ-KUR‘lu olan çiftçilerin sadece %24’ü kadınlardan oluşuyor. Bu, kadın çiftçilerin büyük bir çoğunluğunun sosyal güvenlik sistemine dahil olamadığını gösteriyor. Bayraktar’ın belirttiği gibi, kırsaldan kente göçün en büyük nedenlerinden biri, kadın çiftçilerin sosyal güvenlik haklarından mahrum kalması ve yeterli gelir elde edememesi.
Bayraktar, özellikle kadın çiftçiler için sosyal güvenlik sistemine dahil olmanın bir zorunluluk olduğunu ifade ediyor. Kırsal alanlardan göçün önlenmesi için kadın çiftçilerin sosyal güvencelerinin sağlanması gerektiğini vurgulayan Bayraktar, şu ifadeleri kullandı: “Kadın çiftçilerimizin sosyal güvenlik sistemine katılımının desteklenmesi, kırsalda yapılacak en büyük reformlardan biridir.”
Tarımda Kadınların Zorlukları
Şemsi Bayraktar, açıklamalarında Tarım BAĞ-KUR primlerinin yüksekliğinden de bahsederek, kadın çiftçilerin bu primleri ödemekte zorlandıklarını belirtti. 2024 yılı itibariyle açıklanan verilere göre, kadın çiftçiler için Tarım BAĞ-KUR primlerinin aylık 6 bin 900 lira, indirimli olarak ise 5 bin 900 lira olması bekleniyor. Ancak, kadın çiftçilerin çoğu bu primleri ödeyecek güce sahip değil. Bayraktar, kadın çiftçilerin bu prim yükünü taşıyabilmesi için devletin prim desteği sağlaması gerektiğini savundu. Bu destek sağlanmadığı takdirde, kadın çiftçilerin sosyal güvenlik sistemine dahil olmaları neredeyse imkânsız.
Kadın Çiftçiler İçin Sosyal İmkânlar
Bayraktar, ayrıca kadın çiftçiler için sosyal imkânların da artırılması gerektiğini dile getirdi. Kadın çiftçilerin işlerini yaparken kreş, yaşlı ve engelli bakım hizmetleri gibi sosyal hizmetlerden yararlanabilmesi, kırsal kesimde kadınların çalışma koşullarını iyileştirecektir. Bu bağlamda Bayraktar, kaymakamlıklar ve belediyelere büyük görevler düştüğünü belirterek, bu kurumların kırsalda kadın çiftçilere yönelik hizmetlerin artırılması için çalışması gerektiğini ifade etti.
Özellikle kırsal kesimde kadın çiftçilerin internet erişimi ve diğer teknolojik imkânlara ulaşımının sağlanması gerektiğini belirten Bayraktar, bu sayede kadın çiftçilerin tarımsal üretim süreçlerinde daha aktif bir rol üstlenebileceklerini vurguladı. Ayrıca, kadın çiftçilerin hibelerden ve teşviklerden daha fazla yararlanmaları için projelere başvuran kadın ve gençlere ek puanlar verilmesi gerektiğini belirtti.
Kırsaldan Kente Göç ve Tarımın Geleceği
Kırsal alanlardan kente göç son yıllarda hızla artmış durumda. Bayraktar’a göre, bu durumun en büyük nedeni, kırsal kesimde yaşayanların yeterli gelir elde edememesi ve sosyal güvenceden yoksun kalması. 25 yıldır çocuk doğmamış kırsal alanlar olduğuna dikkat çeken Bayraktar, insanların köylerini ve tarımı terk ettiklerini söyledi.
Bu durum, Türkiye’nin tarımsal üretimini ve gıda güvenliğini tehdit eden önemli bir sorun olarak görülüyor. Kadın çiftçilerin tarımdan uzaklaşması, üretim süreçlerinin aksamasına neden olurken, aynı zamanda kırsal alanlarda nüfusun azalmasına yol açıyor. Bu bağlamda Bayraktar, kadın çiftçilerin tarımda kalması için acil önlemler alınması gerektiğini ifade etti.
Çözüm Önerileri
Şemsi Bayraktar, kadın çiftçilerin tarımda kalmasını sağlamak ve kırsaldan kente göçü engellemek için çeşitli çözüm önerileri sundu. Bu öneriler arasında, kadın çiftçilere yönelik sosyal güvenlik desteği sağlanması, Tarım BAĞ-KUR primlerinin devlet tarafından desteklenmesi ve kırsal alanlarda sosyal hizmetlerin artırılması yer alıyor.
Bayraktar, aynı zamanda kadın çiftçilerin teknolojiye erişimlerinin kolaylaştırılması gerektiğini vurguladı. Kadın çiftçiler, internet hizmetlerinden ücretsiz yararlandıklarında, tarımsal bilgiye daha kolay ulaşabilir ve üretim süreçlerini daha verimli bir şekilde yürütebilirler. Bu bağlamda, kadın çiftçilere yönelik projelerin artırılması ve bu projelerin tüm kadın çiftçileri kapsayacak şekilde genişletilmesi gerektiğini belirtti.
Tarımsal Üretimde Kadınların Rolü
Kadınlar, geçmişten günümüze tarımsal üretimin en önemli aktörleri arasında yer almıştır. Kadın çiftçiler, sadece tarımsal üretimle sınırlı kalmamakta, aynı zamanda ailelerini geçindirmek ve toplumsal kalkınmaya katkı sağlamak gibi birçok sorumluluğu da üstlenmektedirler. Kadınların iş gücüne katılım oranının artırılması, Türkiye’nin tarımsal üretim kapasitesini artıracak ve kırsal kalkınmaya önemli bir katkı sağlayacaktır.
Bayraktar, son olarak kadın çiftçilerin sosyal güvenlik sistemine katılımının artırılmasının tarımda sürdürülebilirliğin sağlanması açısından kritik olduğunu belirtti. Kadın çiftçiler, tarım sektörünün geleceği için vazgeçilmez bir role sahiptir ve bu nedenle onların iş gücüne katılımının desteklenmesi gerekmektedir.