İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz, aralarında önceki dönem baro başkanı Özhan Yücel’in de bulunduğu çok sayıda avukatın gözaltına alınmasının ardından yaptığı açıklamada, yaşanan süreci sert sözlerle eleştirdi. Altı avukat ve bir stajyerin halen gözaltında olduğunu vurgulayan Yılmaz, bu operasyonun hukuki değil, siyasi bir baskı aracına dönüştüğünü söyledi.
İzmir’de Avukatlara Yönelik Gözaltılar Genişliyor
İstanbul’da Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasına karşı düzenlenen protestolara katıldıkları gerekçesiyle, aralarında CHP Gaziemir Gençlik Kolları Başkanı Tuğba Akgün ve Urla Gençlik Kolları Başkanı Serkan Kahraman ile çok sayıda avukatın da olduğu isimler gözaltına alındı. Bu isimler arasında eski İzmir Barosu Başkanı Özhan Yücel de bulunuyor.
Sefa Yılmaz, gözaltıların sadece siyasi mesaj vermeyi amaçladığını belirterek, “Bu bir hukuk süreci değil, sistematik bir yıldırma operasyonudur” dedi.
“305 Kişi Gözaltında, Sorgulama Yok”
Baro Başkanı Yılmaz, son alınan bilgilere göre 305 kişinin gözaltında tutulduğunu, ancak henüz hiçbirine yönelik sorgu işlemi yapılmadığını aktardı. Sürecin Terörle Mücadele Şubesi tarafından yürütülüyor olması ise dikkat çekici.
“Asayiş biriminin yürütmesi gereken işlemler, terörle mücadeleye devredilmiş durumda. Bu, sürecin normal bir adli soruşturma olmadığını net şekilde gösteriyor.”
“İfade Vermeden Tutulanlar Süründürülüyor”
Yılmaz, gözaltıların yalnızca bilgi toplama amacıyla değil, doğrudan cezalandırma ve yıldırma amacıyla yapıldığını vurguladı. Sorgulanmayan, ifade bile vermeyen kişilerin günlerce gözaltında tutulmasının, hukukun araçsallaştırılması anlamına geldiğini söyledi:
“Burada amaç, insanları gözaltında tutarak cezalandırmak. ‘Süründürelim’ mantığıyla hareket ediliyor. Bu, açıkça hukuk dışıdır.”
“Adliyede Dahi Hukuksuzluk Yaşıyoruz”
Baro Başkanı Yılmaz, yalnızca gözaltı sürecinin değil, adliye içindeki işlemlerin de hukuka aykırı olduğunu ifade etti. Avukatların adliyeye getirilmesi gerektiği halde süreç uzatılıyor, bilgi verilmeden bekletiliyorlar.
“Adalet sarayında bile adaletsizlikle karşılaşıyoruz. Bu, yalnızca sokaktaki yurttaşa değil, hukuk insanlarına da yapılmakta olan büyük bir haksızlıktır.”
“Meslektaşlarımızı Bekliyoruz, Gitmiyoruz”
Yılmaz, baro olarak gözaltındaki meslektaşlarının yanlarında olduklarını vurguladı. Avukatların serbest bırakılmadan adliye önünden ayrılmayacaklarını belirtti:
“Başsavcılığa net şekilde bildirdik: Meslektaşlarımız serbest bırakılmadan, biz de adliyeden ayrılmayacağız. Sürecin sonuna kadar takipçisiyiz.”
“Bu Bir Cadı Avı, Türkiye Hukukla Yüzleşmeli”
Yılmaz, yaşananların bir bütün olarak değerlendirildiğinde adı konulmamış bir cadı avının sürdüğünü söyledi. Baro Başkanı’na göre, bu süreç yalnızca bir siyasi hesaplaşma değil, aynı zamanda yargının bağımsızlığına ve hukukun üstünlüğüne yönelik büyük bir tehdit:
“İnsanlar sadece demokratik eylemlere katıldıkları için sabaha karşı evlerinden alınıyor. Bu hukuk değil, açıkça korku düzenidir. Türkiye, hukukla yüzleşmek zorundadır.”