İspanya’nın başta Valensiya olmak üzere birçok bölgesini etkileyen ve 158 kişinin ölümüne yol açan aşırı yağış ve sel felaketinin nedeni olarak DANA fenomeni gösteriliyor. Bu olay, atmosferdeki dengesiz hava sistemlerinin bir sonucu olarak ortaya çıkan, ani ve yoğun yağışlara neden olan bir hava fenomenidir. DANA, İspanyolca “Depresión Aislada en Niveles Altos” ifadesinin baş harflerinden oluşan bir terimdir ve “yüksek seviyelerdeki izole depresyon” anlamına gelir.
DANA Fenomeni Nasıl Oluşur?
DANA fenomeni, atmosferin üst seviyelerindeki soğuk hava kütlelerinin, hızla yükselen Akdeniz kaynaklı sıcak ve nemli hava ile çarpışması sonucu oluşur. Bu karşılaşma, aşırı dengesiz hava koşullarını tetikler ve yoğun yağışları beraberinde getirir. Örneğin, Valensiya’daki Utiel ve Chiva gibi bölgelerde, bir metrekareye bir saatte yaklaşık 300 litre yağış düştü ve bu da yıllık ortalama yağış miktarına yakın bir değerdir. Bu yoğun yağış, drenaj sistemlerinin kapasitesini aşarak büyük bir sel felaketine yol açtı.
İklim Değişikliği ve DANA Fenomeni
İklim değişikliği, bu tür ekstrem hava olaylarının daha sık ve yoğun yaşanmasında büyük bir rol oynamaktadır. BBC Çevre Muhabiri Matt McGrath’e konuşan Imperial College London’dan Dr. Friederike Otto, fosil yakıt kaynaklı küresel ısınmanın atmosferin daha fazla nem tutmasını sağladığını ve bu durumun daha yoğun yağış patlamalarına yol açtığını belirtmiştir. Her bir derecelik sıcaklık artışı, bulutların taşıyabileceği yağmur miktarını yaklaşık %7 oranında artırır. Bu nedenle, sıcaklık artışının etkisiyle aşırı yağış ve sel olayları daha sık ve şiddetli hale geliyor.
Toprak Yapısı ve Artan Sel Riski
Leeds Üniversitesi’nden Prof. Mark Smith ise kurak yaz dönemlerinin toprağın su emme kapasitesini azalttığını vurgulamıştır. Özellikle sıcak ve kurak yazların ardından gelen aşırı yağışlar, toprağın suyu hızla emememesi nedeniyle felaket boyutlarında sele neden olabiliyor. İklim değişikliğinin bu tür olayları daha da yaygınlaştırabileceği ve sel riskini artırabileceği düşünülüyor. Ayrıca, fırtınaların daha sıcak hava koşullarında hareket hızlarının azalabileceği de gözlemleniyor; bu durum ise belirli bir bölgeye düşen yağış miktarını artırarak daha büyük felaketlere yol açabiliyor.
DANA Fenomeni Önceden Tespit Edilebilir Mi?
Hızla hareket eden ve yoğun gök gürültülü fırtınalar, meteorologlar tarafından tahmin edilebilir ancak tam olarak nereye ve ne kadar yağış bırakacakları konusunda belirsizlikler bulunur. Oxford Üniversitesi’nden Dr. Linda Speight, bu tür fırtınalar için kesin bir ön uyarı sağlamanın oldukça zor olduğunu belirtiyor. İnsanları sel felaketlerinden korumak için yenilikçi tahmin ve uyarı sistemleri geliştirilse de, DANA gibi yoğun yağış sistemlerinde önceden tam olarak hangi bölgenin ne kadar etkileneceğini belirlemek zordur.
Modern Altyapı ve Artan Sel Tehlikesi
İspanya’daki felaketin ortaya koyduğu bir diğer sorun ise altyapıların iklim değişikliğine adapte olamaması. Günümüz iklim koşullarına göre yetersiz kalan yollar, köprüler ve su tahliye sistemleri, yoğun yağışlar ve sellerle başa çıkmakta zorlanıyor. Günümüz altyapılarının çoğu, geçen yüzyılın iklim koşullarına göre tasarlandığı için aşırı hava olaylarına karşı dayanıksız kalabiliyor. Bu da modern şehirlerin sel felaketleri karşısında yetersiz kalmasına ve büyük kayıplar yaşanmasına neden oluyor.