Dünya petrolünün dörtte birinin, sıvılaştırılmış doğal gazın yüzde 20’sinin geçtiği Hürmüz Boğazı, bir kez daha küresel kriz senaryolarının merkezinde. ABD’li askeri ve diplomatik kaynaklara göre, İran’ın bu stratejik boğazı mayınlama ihtimali ciddi şekilde değerlendiriliyor. Olası bir müdahalede ABD’nin nasıl karşılık vereceği ise Washington’da süren üst düzey toplantılarda gündemin ilk sırasına yerleşmiş durumda.
Hürmüz Boğazı: Küresel Enerji Tedarikinin Atardamarı
Yaklaşık 90 mil uzunluğundaki dar geçit, Basra Körfezi’ni açık okyanusa bağlıyor ve enerji sevkiyatının en kritik noktalarından biri olarak kabul ediliyor. Her gün milyonlarca varil petrol ve doğal gaz tankerlerinin geçtiği bu boğazın kapanması, küresel petrol fiyatlarını hızla yükseltebilir, özellikle de Avrupa ve Asya pazarlarında ciddi arz şoklarına neden olabilir.
İran’dan Tehdit: “ABD Katılırsa, Boğazı Mayınlarız”
İranlı yetkililer, İsrail’in İran’a yönelik saldırılarına ABD’nin doğrudan destek vermesi durumunda Hürmüz Boğazı’nı mayınlayabileceklerini açıkça dile getirdi. ABD Savunma Bakanlığı yetkilileri, İran’ın bu tür bir hamle için hem teknik kapasiteye hem de stratejik motivasyona sahip olduğunu belirtiyor.
ABD Donanması Alarmda: Gemiler Körfezde Dağıtılıyor
Pentagon yetkilileri, olası bir deniz mayını tehdidine karşı ABD Donanması’na ait gemilerin körfezde daha az savunmasız hale getirilmesi için dağıtılacağını açıkladı. Bu adım, hem Hürmüz Boğazı’nın olası kapanmasına hazırlık niteliği taşıyor hem de İran’ın misilleme seçeneklerine karşı önleyici bir strateji olarak görülüyor.
Süleymani Krizinin 100 Katı: Yeni Bir Gerilim Dalgası Mı?
Orta Doğu Enstitüsü’nden Brian Katulis, yaşananları 2020’de General Kasım Süleymani’nin ABD tarafından öldürülmesine benzetiyor, hatta “Bu süreci 100 ile çarpın, işte o kadar tehlikeli bir tırmanıştan söz ediyoruz” diyor. O dönem İran, ABD üslerine tarihteki en büyük balistik füze saldırılarından birini düzenlemişti. Bugün benzer bir kriz daha geniş bir cepheyi etkileyebilir.
İran’ın Donanma Gücü ve Geçmiş Tecrübeler
İran, daha önce de Hürmüz Boğazı’nı 1988’de mayınlamış, bu mayınlardan biri ABD’ye ait USS Samuel B. Roberts fırkateynine isabet etmişti. Bugün ise İran, deniz kuvvetleri envanterinde bulunan yüzlerce mayınla bu taktiği tekrar devreye sokabilir.
ABD’den Askeri Müdahale Sinyali
ABD Merkez Komutanlığı eski komutanı General Joseph Votel ve Orta Doğu Deniz Kuvvetleri eski komutanı Koramiral Kevin Donegan, böyle bir eylemin ABD’den büyük çaplı bir askeri müdahaleyi tetikleyeceğini ifade etti. Donegan’a göre, İran bu hamleyi yapsa bile, ekonomik olarak büyük bir darbe alır çünkü Çin’e sattığı petrolden gelecek gelir kesintiye uğrar.
İran’ın Misilleme Seçenekleri: Füzeler, İHA’lar ve Kudüs Gücü
Uzmanlar, İran’ın hala çok sayıda kısa menzilli balistik füze ve insansız hava aracı (İHA) saldırı kapasitesine sahip olduğunu belirtiyor. Bu silahlar, bölgedeki ABD üslerini doğrudan hedef alabilir. Ayrıca İran Devrim Muhafızları’nın dış operasyon birimi olan Kudüs Gücü, Irak, Suriye ve Ürdün’deki Amerikan varlıklarını hedef alma potansiyeline sahip.
“Stratejik İntihar” Riskine Rağmen Cevap Gelebilir
Carnegie Uluslararası Barış Vakfı’ndan Karim Sadjadpour, İran’ın elindeki askeri seçeneklerin çoğunu “stratejik intihar bombası”na benzetiyor. Sadjadpour’a göre:
“Hürmüz Boğazı’nı mayınlamak, petrol tesislerini vurmak ya da İsrail’e füze yağdırmak gibi adımlar, İran’a ağır misillemeler getirir. Ancak rejim şu anda varlığını sürdürmeye odaklanmış durumda. Bu da, kararlarında rasyonellikten çok hayatta kalma refleksiyle hareket edeceklerini gösteriyor.”
Yeni Bir Jeopolitik Kriz Kapıda mı?
Hürmüz Boğazı’nın kapatılması, yalnızca petrol fiyatlarını değil, küresel güvenliği, ABD-İran ilişkilerini ve Ortadoğu’nun istikrarını doğrudan etkileyecek. ABD ve müttefikleri olası bir boğaz krizine karşı hazırlıklarını artırırken, gözler İran’ın nasıl bir adım atacağına çevrildi. Yeni bir çatışma eşiğinde olup olunmadığı henüz belirsiz, ama sinyaller oldukça ciddi.