Cezayir’in gururu olarak anılan ve Paris 2024’te altın madalya kazanan Imane Khelif, biyolojik olarak XY kromozomlarına sahip olduğu ortaya çıkınca uluslararası bir tartışma başlattı. Khelif’in cinsiyet durumu, tıp dünyasında büyük yankı uyandırdı.
Paris 2024 Olimpiyatları’nda Gelen Büyük Başarı
Kadınlar 66 kilo boks kategorisinde altın madalya kazanan Imane Khelif, görünüşü ve gücü nedeniyle sürekli eleştiri oklarının hedefi oldu. Eleştirilerden sonra yapılan detaylı incelemeler, boksörün biyolojik kimliği hakkında soru işaretleri doğurdu. Cezayir yönetimi ve Khelif, boksörün kadın olduğunu savunsa da, Fransız gazeteci Djaffar Ait Aoudia’nın elde ettiği medikal raporlar bu iddiayı çürüttü.
Biyolojik Gerçekler Ortaya Çıktı
Cezayirli sporcuya dair hazırlanan medikal rapor, endokrinologlar Soumaya Fedala ve Jacques Young’un detaylı incelemesini içeriyor. Rapor, Khelif’in yalnızca biyolojik erkeklerde görülen 5-alfa redüktaz eksikliği hastalığına sahip olduğunu ve XY kromozomları taşıdığını ortaya koyuyor. Bu genetik anormallik, ergenlik döneminde maskülenleşme belirtileri ile kendini gösteriyor.
Medikal Bulgular
Gazeteci Djaffar Ait Aoudia’nın ulaştığı MRI sonuçları, Khelif’in biyolojik olarak erkek özellikleri taşıdığını kanıtladı. Rapora göre Imane Khelif’in rahmi yok; iç testisleri var ve genişlemiş bir klitorise benzeyen bir mikropenisi bulunuyor. Bu durum, Khelif’in kadınlar kategorisinde yarışmasına rağmen biyolojik cinsiyetine dair tartışmaları alevlendirdi.
Kadınlar Kategorisinde Yarışması Sorun Yarattı
Khelif’in kadınlar kategorisinde mücadele etmesi, özellikle Uluslararası Boks Birliği (IBA) tarafından tepkiyle karşılandı. Ağustos ayında IBA yetkilileri, Khelif’in biyolojik erkek olduğunu doğrulayan kromozomal test sonuçlarını kamuoyuna açıkladı. Ancak Cezayir Olimpiyat Komitesi, bu bilgilerin yayılmasını engellemek için büyük çaba sarf etti.
Khelif, Testosteron Baskılayıcı İlaçlar Kullandı
Khelif’in antrenörü Georges Cazorla, boksörün testosteron baskılayıcı ilaçlar kullandığını itiraf etti. Buna rağmen, Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC) 1999 yılından bu yana sporcuları kromozomal testlere tabi tutmuyor. IOC’ye göre kadınlar kategorisinde yarışmanın ön koşulu, yasal belgelerde kadın olarak tanımlanmak.