İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin cumhurbaşkanı adayı olan Ekrem İmamoğlu’nun yargılandığı dava kapsamında yeni ve dikkat çekici bir gelişme yaşandı. 11 Nisan 2025 tarihinde İstanbul Çağlayan Adliyesi’nde yapılması beklenen duruşma, alınan kararla Silivri Cezaevi Yerleşkesi’ne taşındı.
Bu ani değişiklik, hem hukuki çevrelerde hem de siyasi kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Kararın açıklanmasıyla birlikte gözler yeniden Silivri’ye çevrildi.
Kritik Duruşma Artık Silivri’de
Edinilen bilgilere göre, Ekrem İmamoğlu’nun hâlen tutuklu olarak yargılandığı dava, 11 Nisan Cuma günü saat 10.00’da, Silivri Kapalı Ceza İnfaz Kurumu yerleşkesindeki 2 No’lu duruşma salonunda görülecek.
Duruşmanın, kamuoyunda “yüksek güvenlikli siyasi davalar” için bilinen bu salona taşınması, dosyanın niteliği ve içeriğine ilişkin çeşitli değerlendirmelere yol açtı. Özellikle geçmişte Ergenekon, Balyoz gibi davaların da aynı salonda görülmüş olması, kararın sembolik boyutunu da güçlendirdi.
CHP’den Tepki: “Filmin Başı Aynı, Sonu da Aynı Olacak”
Konuyla ilgili ilk açıklama, CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın’dan geldi. Günaydın, duruşma yerinin değiştiğini duyurarak şu ifadeleri kullandı:
“Ekrem Başkan’ın Akın Gürlek’e yönelik sözleri gerekçe gösterilerek, 11 Nisan 2025 tarihinde Çağlayan’da yapılması planlanan duruşma, Silivri Açık Ceza Yerleşkesi 2 No’lu duruşma salonuna alındı. Ben bu salonu Ergenekon davalarından hatırlıyorum. Filmin başı aynı, sonu da aynı olacak!”
Bu açıklama, dava sürecinin siyasi içerikli olduğu yönündeki iddiaları bir kez daha gündeme taşıdı.
Kamuoyu Süreci Yakından Takip Ediyor
İmamoğlu’nun tutuklanması ve ardından gelişen dava süreci, hem Türkiye genelinde hem de uluslararası kamuoyunda dikkatle izleniyor. Davanın gidişatı, yalnızca İmamoğlu’nun siyasi geleceğini değil, aynı zamanda Türkiye’de hukuk devleti ilkesinin işleyişine dair algıyı da etkileyecek potansiyele sahip.
Özellikle duruşma yerinin değiştirilmesi, bazı hukukçular tarafından “gizlilik ve güvenlik” gerekçesiyle savunulurken, bazı kesimler tarafından ise siyasi baskı ve kamuoyundan izole etme hamlesi olarak yorumlandı.
Siyasetin Gölgesindeki Yargılamaya Ulusal İlgi Artıyor
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun cezaevinde yargılanması, seçim sürecinin en sıcak gündem maddelerinden biri. İmamoğlu’nun savunmasında, hakkındaki suçlamaların siyasi olduğunu vurgulaması bekleniyor.
CHP yönetimi, duruşma günü Silivri önünde geniş katılımlı bir destek gösterisi düzenlemeyi planlıyor. Bunun yanında, çok sayıda gazeteci ve uluslararası gözlemcinin de davayı izlemek üzere salona akredite edilmesi bekleniyor.
Silivri Adliyesi Sembol Haline Geldi
Silivri Cezaevi kampüsündeki 2 No’lu duruşma salonu, 2008–2013 yılları arasında görülen Ergenekon ve Balyoz davalarıyla geniş kamuoyunun hafızasına kazınmıştı. Yıllar sonra aynı salonda, bir başka yüksek profilli siyasi figürün yargılanması, sürecin sembolik yönünü bir kez daha ortaya koyuyor.