İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik yürütülen ve uzun süredir Türkiye gündeminde yer alan soruşturmada yeni gelişmeler yaşanıyor. Soruşturmanın seyrini değiştirecek nitelikteki bu gelişmede, eski CHP’li Şişli Meclis Üyesi Umut Şenol ve iş insanı Berat Çağrı Kapki, etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanarak itirafçı oldu. Savcılıkla iş birliğine giden iki isim de 27 Haziran’da adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Soruşturmanın Seyri Değişiyor
Geçmişte rüşvet ve örgüt üyeliği gibi ciddi suçlamalarla tutuklanan isimlerden olan Umut Şenol’un 23 Mart tarihinde tutuklandığı biliniyordu. Ancak savcılıkla yaptığı iş birliği neticesinde soruşturmanın aydınlatılmasına katkı sağladığı belirtiliyor. Şenol’un verdiği ek ifadeler sayesinde, ihaleye katılmadığını beyan ettiği ve yurt dışı çıkış yasağı gibi adli kontrol tedbirleriyle özgürlüğüne kavuştuğu açıklandı.
Benzer şekilde iş insanı Berat Çağrı Kapki de, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı ile yürütülen süreçte etkin pişmanlık çerçevesinde itirafta bulundu. Her iki ismin de tahliyesi, daha önce benzer yolla serbest bırakılan Ali Nuhoğlu ve Süleyman Atik gibi isimleri akıllara getirdi.
Ekrem İmamoğlu Üzerindeki Baskı Artıyor
Bu süreçte gözler yeniden CHP’nin Cumhurbaşkanı Adayı ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na çevrildi. Hakkında devam eden tutuklama süreci, hem siyasi çevrelerde hem de kamuoyunda yankı uyandırmayı sürdürüyor. Soruşturmada itirafçı sayısının artması, İmamoğlu’na yönelik baskının da yükselmesine neden oldu.
İtirafçıların Rolü Ne Kadar Etkili?
Soruşturmada kilit konumda yer alan isimlerin, verdikleri ifadelerle dosyadaki birçok bilinmeyeni aydınlattığı aktarılıyor. Özellikle Umut Şenol’un “ihaleye katılmadım” yönündeki savunması ve detaylı ifadesi, savcılık tarafından olumlu değerlendirildi. Bu da soruşturmanın ilerleyen günlerde yeni tahliyelere ya da yeni gözaltılara neden olabileceği ihtimalini gündeme getiriyor.
Yargı Süreci ve Siyasi Çalkantılar
Soruşturmanın geldiği bu nokta, sadece hukuki bir mesele olmanın ötesine geçerek, siyasi tartışmaları da beraberinde getiriyor. CHP cephesinde bu gelişmelerin, yaklaşan yerel seçimler öncesinde bir baskı unsuru olarak kullanıldığı yönünde yorumlar yapılmakta. Diğer yandan kamuoyunun tepkisi ve gelişmeleri dikkatle takip eden muhalefet liderleri, süreci hukuki sınırlar içinde değerlendirilmesi gerektiği yönünde açıklamalarda bulunuyor.