İran’ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney, Orta Doğu’da tansiyonu yeniden yükselten son açıklamalarıyla dikkatleri üzerine çekti. İsrail’i, doğrudan “terörist Siyonist yapı” olarak tanımlayan Hamaney, bu yapıya karşı sadece söylemlerle değil, doğrudan güç kullanılarak mücadele edilmesi gerektiğini ifade etti. “Onlarla uzlaşmayacağız, yalnızca güçle karşılık vereceğiz” ifadeleri, hem bölge halklarında hem de uluslararası kamuoyunda yankı uyandırdı.
“İsrail’le Barış Değil, Hesaplaşma Gerekiyor”
Konuşmasının satır aralarında önemli mesajlar barındıran Hamaney, İsrail’e karşı yürütülen direnişin sadece bir seçenek değil, zorunluluk olduğunu dile getirdi. “Terörist Siyonist varlıkla güçlü biçimde hesaplaşılmalı. Onlarla asla uzlaşmayacağız” diyerek net bir tavır ortaya koydu. Bu açıklamalar, İran’ın bölgedeki stratejik tutumunun, yumuşama ya da diplomasiye değil, direnişe dayalı olarak devam edeceğini ortaya koydu.
Bölgesel Gerilim Yeni Bir Eşiğe Taşınıyor
Ortadoğu’da zaten hassas olan dengeler, Hamaney’in bu çıkışıyla daha da sarsıldı. Tahran yönetiminin İsrail karşıtı söylemleri sadece retorik bir çıkış olarak kalmıyor, aynı zamanda sahadaki müttefik gruplarına da doğrudan mesaj taşıyor. Hizbullah, Hamas, Husiler ve Irak’taki Şii milisler gibi İran’a yakın grupların bu açıklamalardan nasıl bir strateji geliştireceği merak konusu oldu.
Öte yandan, bu açıklamalar İran’ın caydırıcılık politikasının da bir parçası olarak değerlendiriliyor. İran yönetimi, İsrail’in askeri müdahaleleri ve ABD’nin bölgedeki varlığını, kendi güvenliği açısından doğrudan tehdit olarak görüyor.
“ABD’nin Rolü Görmezden Gelinemez”
Hamaney’in sözlerinde sadece İsrail değil, aynı zamanda bu ülkenin en güçlü müttefiki olan ABD de hedef alındı. İran dini lideri, doğrudan isim vermese de, “bu yapının arkasında duran küresel güçlerle de mücadele ettiklerini” açıkça ima etti. Bu söylem, İran’ın bölgedeki denklemi sadece İsrail ile değil, ABD eksenli küresel sistemle bir mücadele olarak gördüğünü bir kez daha ortaya koydu.
İran’dan Geri Adım Sinyali Yok
Bu tür açıklamalar, İran’ın nükleer programı ve askeri kapasitesi gibi konularda da daha kararlı adımlar atacağının habercisi olabilir. Uluslararası toplumun barış çağrılarına rağmen, Hamaney’in bu tutumu, İran’ın dış politikasının uzun vadeli stratejilerle şekillendirildiğini ve baskılara boyun eğmeyeceğini gösteriyor.
Aynı zamanda, bu sert çıkışın iç kamuoyuna yönelik bir mesaj taşıdığı da yorumlanıyor. Hamaney, ülkesindeki politik birliği güçlendirmek ve halkı ortak bir tehdit algısı etrafında kenetlemek amacıyla bu tür söylemlere başvuruyor olabilir.
“İsrail’le Uzlaşmak, Halkımıza İhanet Olur”
Konuşmasında İsrail’le barış yapmanın mümkün olmadığını açıkça dile getiren Hamaney, bu yönde herhangi bir girişimin “İran halkına ihanet” anlamına geleceğini belirtti. Bu açıklama, özellikle ülke içindeki muhalif kesimlere ve diplomasi yanlılarına da bir mesaj niteliği taşıyor.