Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, son günlerde kamuoyunda gündeme gelen ve bankanın belirli kesimleri finanse ettiği yönündeki asılsız iddialar hakkında sert bir açıklama yaptı. Bankanın itibarını zedelemeye yönelik bu söylemlerle ilgili derhal suç duyurusunda bulunduklarını belirten Aran, “Ekonomi üzerinden yapay bir kriz yaratılmaya çalışılıyor” ifadelerini kullandı.
“İş Bankası, Cumhuriyet ile Yaşıt Kurumsal Bir Değerdir”
1924 yılında Atatürk’ün talimatıyla kurulan ve Türkiye’nin ilk ulusal bankası olma özelliğini taşıyan Türkiye İş Bankası, son günlerde çeşitli yayınlarda dile getirilen bazı iddiaların hedefi oldu. Özellikle bankanın reklam, sponsorluk ve kültür-sanat destekleri üzerinden belirli ideolojik gruplara kaynak aktardığı yönündeki söylemlere karşı çıkan Hakan Aran, bu tür iddiaların yalnızca banka itibarı değil, ekonomik istikrar açısından da riskli sonuçlar doğurabileceğini vurguladı.
Aran, bankanın adının asılsız haberlerle yıpratılmasına asla sessiz kalamayacaklarını belirtti:
“Neredeyse Cumhuriyet ile yaşıt bir kurumu, gerçeğe aykırı iddialarla fütursuzca hedef göstermek kabul edilemez. Bu çabalar yalnızca kurumsal güveni değil, aynı zamanda ekonomik sistemin tamamını olumsuz etkileyecek bir algı operasyonunun parçasıdır.”
“İtibarımıza Yönelik Her Türlü Girişim Hukuken Takip Edilecektir”
Aran, Türkiye İş Bankası’nın şöhretini ve marka değerini hedef alan kişi ve kurumlarla ilgili hukuki sürecin başlatıldığını kamuoyuna duyurdu. Suç duyurusunun yanı sıra, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) ile de iletişime geçilerek konu hakkında bilgilendirme yapıldığı ifade edildi.
Açıklamada, “Hiç kimse ya da hiçbir grup, İş Bankası üzerinden suni bir gündem oluşturmaya çalışmamalıdır” denilerek kamuoyuna açık bir uyarıda bulunuldu.
“Bankamız Etik ve Mevzuat Kurallarına Bağlı Kalmaya Devam Edecek”
Hakan Aran, Türkiye İş Bankası’nın tüm faaliyetlerinin etik ilkelere, mevzuata ve ticari prensiplere uygun şekilde yürütüldüğünü belirtti. Açıklamasında ayrıca şu ifadeler yer aldı:
“Türkiye’nin en büyük özel bankası olarak sadece finansal büyüklüğümüzle değil, toplumsal sorumluluk bilinciyle de hareket ediyoruz. Kültür ve sanata destek vermek ya da kurumsal iletişim faaliyetleri yürütmek, hiçbir ideolojik yönelimi ifade etmez; aksine toplumsal fayda temelinde planlanır.”
“Türkiye’nin Milli Sermayesini Korumak Hepimizin Sorumluluğudur”
Aran’ın açıklaması, yalnızca bir savunma mesajı değil; aynı zamanda kurumsal değerlerin korunması gerektiğine dair bir çağrı niteliği taşıyor. “İş Bankası yalnızca bir banka değil, milli bir değerdir” diyen Aran, kurumun 100. yılını geride bırakarak ikinci yüzyıla sağlam adımlarla yürüdüğünü hatırlattı.
Bu kapsamda, haksız eleştiri ve iddiaların ekonomi politikaları üzerinde yaratabileceği olumsuz etkiler de dikkatle değerlendirilmekte.