Fransa’da aşırı sağcı Marine Le Pen, yolsuzluk ve kamu fonlarını kötüye kullanma suçlamalarıyla yargılandığı davada tarihi bir kararla mahkum edildi. Paris Ceza Mahkemesi, Le Pen’i 5 yıl siyasi yasak, 2 yıl kesinleşmiş hapis ve 100 bin euro para cezasına çarptırdı. Böylece Le Pen’in 2027 Cumhurbaşkanlığı seçimlerine katılma hayali de fiilen sona erdi.
Hayali Danışmanlarla 4 Milyon Euro’luk Vurgun
Mahkeme, Le Pen ve partisinden sekiz Avrupa Parlamentosu milletvekilinin, Avrupa Birliği (AB) fonlarını “hayali işe alımlar” yoluyla partinin finansmanına aktardığını tespit etti. Yargı kararında, sadece Le Pen değil, Ulusal Birlik (RN) Partisi de “suçlu” ilan edildi. Yolsuzlukla elde edilen toplam zararın 4 milyon euro civarında olduğu belirlendi.
Temyiz Yolu Kapalı, Ceza Anında Uygulanacak
Davanın en çarpıcı noktalarından biri, Sapin II Yasası gereği Le Pen’in aldığı cezaya temyiz yolunun kapalı olması. Böylece verilen 5 yıllık siyaset yasağı kararı anında yürürlüğe girdi. Fransız yasalarına göre, yolsuzluk suçu işleyen bir siyasetçinin, itiraz etse bile cezası uygulanıyor. Bu durum Le Pen’in siyasi kariyerine ağır bir darbe vurdu.
Le Pen Kararı Duyunca Salonunu Terk Etti
Kararın açıklanmasının ardından Le Pen, mahkeme salonunu terk ederek partisinin genel merkezine gitti. Şimdi gözler, aşırı sağda Le Pen’in siyasi mirasını devralması beklenen Jordan Bardella ve diğer RN yöneticilerine çevrildi. Bardella, sosyal medya hesabından “#Marine’e destek veriyorum” paylaşımı yaparak parti içinde yeni bir mücadele sinyali verdi.
Fransız Yargısının “Sıfır Tolerans” Uygulaması
Fransız adalet sistemi, 2016’da yürürlüğe giren Sapin II yasasıyla, görevdeyken yolsuzluk yapan siyasetçilerin temyiz yolunu kapatan düzenlemeyi hayata geçirmişti. Le Pen’in bizzat desteklediği bu yasa şimdi kendisinin siyasetten dışlanmasına yol açtı. Bu kararın ardından, Fransa’da aşırı sağın siyasi geleceği yeniden tartışmaya açıldı.
Aşırı Sağ, ‘Mağduriyet’ İle Seçmeni Konsolide Etmeye Çalışacak
Siyasi analistler, Le Pen ve RN’nin bu kararı kullanarak, tabanında “mağduriyet algısı” yaratmaya çalışabileceğini değerlendiriyor. Ancak, Le Pen’in yıllardır sürdürdüğü cumhurbaşkanlığı hayali, en azından yasal olarak sona ermiş görünüyor.