Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, sosyal medya hesabından yaptığı dikkat çeken bir paylaşımla yeniden gündeme geldi. İmamoğlu, 19 Mart’ta yaşanan süreci tüm detaylarıyla anlatan ve kamuoyuna ilk kez sunulan bir belgeseli yayımladı. Paylaşımında “19 Mart Darbesi nasıl yapıldı?” sorusunu yönelten İmamoğlu, bu süreçte yaşanan hukuksuzluklara dikkat çekti.
19 Mart Operasyonu: Bir Darbenin Anatomisi
Belgeseldeki anlatımda, 19 Mart tarihinde İBB’ye yönelik başlatılan soruşturma ve ardından gelen hukuki müdahalenin ayrıntılarına yer veriliyor. İmamoğlu’nun açıklamasına göre, sürecin başlangıcı hukuksuz bir şekilde verilen diploma iptali kararıyla oldu. Bu karar, sadece bir evrak tartışmasından ibaret değil; aynı zamanda halkın iradesine doğrudan bir müdahale olarak değerlendiriliyor.
Milletin İradesine Darbe Girişimi
İmamoğlu’nun paylaştığı belgeselde, hukuksuz uygulamalar zincirinin halkın oylarıyla seçilmiş bir belediye başkanının görevden uzaklaştırılması amacı taşıdığı net bir şekilde vurgulanıyor. Milletin iradesine yapılan darbe girişimi, sadece bir siyasi aktöre yönelik değil, aynı zamanda demokratik düzenin tüm unsurlarına yönelmiş bir tehdit olarak ele alınıyor.
Silivri’den Direniş Mesajı: “Geri Adım Yok”
İmamoğlu, tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevi’nden yaptığı paylaşımda halkın gösterdiği dayanışmaya özel bir yer ayırıyor. Belgeselde, 19 Mart sonrasında sokağa dökülen binlerce vatandaşın barışçıl ancak kararlı tepkisiyle darbe girişiminin püskürtüldüğü anlatılıyor. Bu direniş, İmamoğlu tarafından “demokrasinin halkla birlikte savunulması” olarak tanımlanıyor.
Belgeselde Yer Alan Hukuk Skandalları
Hazırlanan belgeselde, sadece siyasi değil, aynı zamanda hukuki süreçlerin de detayları gözler önüne seriliyor. Dava dosyalarında eksik belgeler, usulsüz tanık ifadeleri ve yargı bağımsızlığına gölge düşüren müdahaleler, belgeselin merkezinde yer alıyor. Hukuk skandalları, Türkiye’de yargının tarafsızlığına duyulan güveni yeniden tartışmaya açıyor.
“Adaletin Gölgesi Değil, Kendi Gelsin”
İmamoğlu’nun mesajında, adaletin sadece bir temenni değil, toplumun en temel ihtiyacı olduğu vurgulanıyor. “Adaletin gölgesi değil, kendi gelsin” diyerek bu sürece yönelik halkın beklentisini dile getiren İmamoğlu, mücadelesinin sadece kişisel bir özgürlük mücadelesi olmadığını, aynı zamanda Türkiye’nin demokratik geleceği için verildiğini belirtiyor.
Yeni Döneme Hazırlık Mesajı
Tüm bu yaşananlara rağmen, belgeselin genel anlatısında bir umutsuzluk hâkim değil. Aksine, dayanışma ve direnişle yeni bir dönemin mümkün olabileceği inancı öne çıkıyor. İmamoğlu’nun sözleri, hem parti tabanına hem de geniş kitlelere yönelmiş bir umut çağrısı niteliğinde.