İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevi’nde Cumhuriyet yazarı Mustafa Balbay’la gerçekleştirdiği görüşmede dikkat çeken açıklamalarda bulundu. 23 Mart’tan bu yana tutuklu olan İmamoğlu, kendisine yöneltilen yolsuzluk suçlamalarının siyasi bir operasyon olduğunu belirterek, “Beni tutukladılar, şimdi turp arıyorlar” ifadelerini kullandı.
Bu sözlerle İmamoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sıkça kullandığı “Turpun büyüğü heybede” söylemine göndermede bulundu.
“Yarış Değil, Barış Kurultayı”
Görüşmenin yapıldığı gün, CHP’nin olağanüstü kurultayına yalnızca üç gün kalmıştı. İmamoğlu’nun gündeminde ise bu kurultay ve partisinin geleceği vardı. Mustafa Balbay’ın aktardığına göre, İmamoğlu kurultaya dair düşüncelerini şu şekilde özetledi:
“Yarış değil, barış kurultayı.”
CHP’deki değişim sürecinin sadece partiye değil, Türkiye genelindeki siyasi atmosfere de etki edeceğini savunan İmamoğlu, Özgür Özel’e tam destek verdiğini ifade etti. Kucaklayıcı ve birleştirici bir yönetim anlayışıyla yola devam edilmesi gerektiğini vurguladı.
“Hapiste Olsam da Ufku Görüyorum”
Balbay, görüşmenin detaylarını aktarırken, cezaevi ortamında bile İmamoğlu’nun moralli, kararlı ve mücadeleci bir ruh halinde olduğunu belirtti. Cezaevindeki koğuş ve avukat görüşme odalarının fiziki koşullarından bahsedilirken, İmamoğlu’nun havalandırma alanına dair sözleri dikkat çekti:
“Ben o duvara bakınca duvar görmüyorum, ufku görüyorum.”
Bu sözler, İmamoğlu’nun bulunduğu koşullara rağmen moralini yüksek tutmaya çalıştığını ve geleceğe dair umutlu olduğunu ortaya koyuyor.
“Özgürlük Mücadelesi Günle Hesaplanmaz”
Balbay’ın yönelttiği “Çıkış için kafanızda bir takvim var mı?” sorusuna ise İmamoğlu şöyle yanıt verdi:
“Özgürlük mücadelesi gün, ay hesabıyla yapılmaz. Böyle bir zamanlama beklentisi insanı yorar. Ona hiç gerek yok.”
İmamoğlu, cezaevinde geçen süreci bir direnç dönemi olarak gördüğünü ve bu dönemi unutulmayacak bir dayanışma örneğine çevirmekte kararlı olduğunu ifade etti.
“Unutulmayacağız, Aksine Tarihe Geçeceğiz”
İktidar medyasının “İmamoğlu birkaç hafta sonra unutulur” yönündeki yorumlarına da cevap veren İmamoğlu, bu iddiaların tamamen hatalı olduğunu belirtti:
“Unutulma ne kelime, biz burada unutulmaz bir mücadele sergileyeceğiz. Dayanışma, milletle bütünleşme ruhu burada şekillenecek.”
Bu sözler, İmamoğlu’nun tutukluluğunu siyasi mücadelenin bir parçası olarak gördüğünü ve içeriden de etkili bir şekilde mücadeleye devam edeceğini ortaya koyuyor.
“Aile Hasreti Zor Ama Direncimiz Yüksek”
Görüşmede aile özlemine de kısa bir şekilde değinen İmamoğlu, eşi Dilek İmamoğlu’na olan güvenini dile getirerek, onun da en az kendisi kadar mücadeleci bir kişilik olduğunu belirtti. Ailesine olan hasretini ifade etse de bunun direncini düşürmediğini vurguladı.
“Ortada Suç Yok, Ama Tutuklular Var”
İmamoğlu, kendisine ve çalışma arkadaşlarına yöneltilen suçlamaları asılsız ve hukuki dayanaktan yoksun olarak niteledi. Belediyenin normal faaliyetlerinin ve personelinin suç örgütü olarak gösterilmeye çalışıldığını belirterek, bu durumun açıkça siyasi bir operasyon olduğunu dile getirdi:
“Beni tutukladılar, şimdi turp arıyorlar!”
