Avustralya Savunma ve Dışişleri Bakanlığı eski Sekreteri Dennis Richardson, ABD’nin Donald Trump liderliğindeki ikinci yönetimi altında daha az güvenilir ve daha talepkar bir müttefik haline geldiğini belirtti. Ancak Richardson’a göre, tüm risklere rağmen Avustralya, AUKUS nükleer denizaltı anlaşmasına bağlı kalmalı. Richardson, “Şu an rotamızı değiştirirsek, hiçbir şey öğrenmemiş oluruz” diyerek, anlaşmanın sürdürülmesi gerektiğini savundu.
AUKUS’ta Kritik Dönemeç
Richardson, Canberra’da eski başbakan Malcolm Turnbull tarafından düzenlenen Güvenlik ve Egemenlik Konferansı’nda yaptığı konuşmada, AUKUS anlaşmasının iptal edilmesinin Avustralya’nın savunmasını zayıflatacağını ifade etti. Anlaşmaya göre, ABD, Avustralya’ya 2032’den itibaren 3 ila 5 adet Virginia sınıfı nükleer denizaltı satacak. Bu denizaltılar, Avustralya’nın yaşlanan Collins sınıfı denizaltılarının yerini alacak.
Ancak anlaşma, ABD denizaltı kapasitesinin zarar görmemesi şartını içeriyor. Hâlihazırda ABD, planlanan üretim hedefinin oldukça gerisinde ve mevcut filo, Amerikan donanmasının ihtiyaçlarını dahi karşılamaktan uzak. ABD Kongre Araştırma Servisi’ne göre, ABD’nin kendisine dahi yetmeyecek kadar sınırlı sayıda denizaltısı bulunuyor.
Richardson: “Risk ABD Değil, Biziz”
Richardson, anlaşmadaki en büyük tehlikenin ABD’nin güvenilmezliği değil, Avustralya’nın iç kapasite ve siyasi iradesi olduğunu söyledi. “En büyük risk, AUKUS’tan çekilen bir ABD değil, bizim bu işi yarım bırakmamızdır” diyen Richardson, özellikle savunma sanayisindeki yetersizlik ve bütçe sorunlarına dikkat çekti.
Richardson’a göre, Avustralya’nın nükleer denizaltılara sahip olması, bölgesel güvenlik açısından vazgeçilmez. “Daha karmaşık bir güvenlik ortamında en iyi askeri yetenek, nükleer denizaltılardır” diyerek, projenin stratejik önemini vurguladı.
AUKUS İçin Alternatif Tartışması
Konferansa katılan, Avustralya Denizaltı Enstitüsü’nün eski başkanı Emekli Amiral Peter Briggs, AUKUS’un hemen iptal edilmesi ve Fransa’nın ürettiği Suffren sınıfı nükleer denizaltıların satın alınması gerektiğini savundu. Briggs, “Suffren sınıfı, hazır alınabilecek tek çözüm. Dahası, Avustralya’nın ihtiyaçlarına daha uygun ve deniz kuvvetlerimizin yönetebileceği bir kapasiteye sahip” dedi.
Turnbull: “ABD ile İlişkiler Artık Eskisi Gibi Değil”
Eski Başbakan Malcolm Turnbull ise ABD ile ilişkilerin Trump’ın liderliğinde ciddi şekilde değiştiğini vurguladı. Turnbull, “ABD Başkanı’nın siyasi değerleri, bizimle değil, Putin’in güç odaklı bakış açısıyla daha uyumlu” diyerek, AUKUS’un uzun vadede sürdürülebilirliği konusunda şüphelerini dile getirdi.
Turnbull ayrıca, Trump sonrası ABD’nin “normale döneceği” inancının hatalı olabileceğini ifade etti. “‘Önce Amerika’ tarzı siyaset bir anda yok olmayabilir” diyerek, Avustralya’nın ABD’ye olan bağımlılığını yeniden değerlendirmesi gerektiğini savundu.
Richardson ve Turnbull Karşı Karşıya
Konferansta zaman zaman gerilimli anlar yaşandı. Richardson, Turnbull’un AUKUS’a yönelik şüphelerine karşı çıkarak, “Eğer Virginia sınıfı denizaltıların satışı iptal olursa zaten büyük bir sorun yaşarız. Ama siz bu ihtimali ısrarla vurguladıkça, adeta bu sonucu garanti ediyorsunuz” ifadelerini kullandı.
Richardson, Avustralya’nın AUKUS’u sadece bir savunma projesi değil, ulusal bir strateji olarak görmesi ve siyasi irade ile sahiplenmesi gerektiğinin altını çizdi.