Fethullah Gülen‘in 20 Ekim 2024’te Amerika Birleşik Devletleri’nde hayatını kaybetmesinin ardından, FETÖ içerisinde büyük bir miras kavgası patlak verdi. Bu süreçte, örgütün para trafiğini yöneten isimlerden biri olan Cevdet Türkyolu, ortaya attığı ikinci vasiyetnameyle tartışmaların fitilini ateşledi. İkinci vasiyet belgesine karşı çıkan Gülen’in kardeşi Mesih Gülen, konuyu mahkemeye taşıdı.
Cevdet Türkyolu, söz konusu vasiyetnamenin gerçek olduğunu iddia ederken, cemaat içerisinde bu belgeye yönelik sahtecilik suçlamaları da gündeme geldi. Amerika’da vasiyetnamenin iptali için hukuki bir sürecin başlatıldığı öğrenildi.
Vasiyetname Tartışmaları Büyüyor
Fethullah Gülen‘in ölümünün ardından başlayan tartışmalar, örgüt içerisinde ciddi bir bölünmeye yol açtı. FETÖ mensupları arasında yayınlanan farklı belgeler, vasiyetnamenin gerçekliği konusunda derin şüpheler yarattı. Özellikle kapatılan Zaman Gazetesi’nin firari eski muhabirlerinden Ahmet Dönmez, yayınladığı dokuz sayfalık bir vasiyetname ile mevcut durumu daha da karmaşık hale getirdi.
Muhalif kanat, Cevdet Türkyolu tarafından ortaya konan ikinci vasiyetnamenin, sahte imzalarla hazırlandığını ve örgüt içerisindeki güç dengelerini değiştirmeyi amaçladığını öne sürüyor.
Noter Huzurunda Hazırlanan İkinci Vasiyet
Sabah Gazetesi‘nde yer alan bilgilere göre, tartışmalı ikinci vasiyetname, 24 Temmuz 2024 tarihinde, Gülen’in yaşadığı evde, noter huzurunda hazırlandı. Bu belgede, vasiyetin yürütücüsü olarak Cevdet Türkyolu tayin edilirken; şahitler olarak Adem Kalaç, Muhammet Çetin ve Hakan Serbest‘in imzaları bulunuyor.
İlk vasiyetnamede Fethullah Gülen‘in sadece 20 bin dolar mal varlığı bulunduğu belirtilmişken, yeni vasiyetname, mal varlıkları ve telif hakları konusunda farklı bir tablo çiziyor. Bu durum, örgüt içinde güven krizine yol açtı.
Türkyolu: “Belge Gerçek, Resmi İşlemler Tamamlanıyor”
Cevdet Türkyolu, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, vasiyetnamenin resmi işlemlerinin sürdüğünü ve belgenin gerçek olduğunu ifade etti. Türkyolu, “Cascade Trust’un yönetiminde olmadığını, Golden Generation Vakfı’ndan da ayrıldığını” belirterek, kendisinin bu süreçten kişisel bir beklentisinin olmadığını vurguladı.
Ayrıca Türkyolu, vasiyetnamenin zamanında açıklanmamasının kasıtlı bir hareket olmadığını, sürecin tamamen yasal prosedürler çerçevesinde ilerlediğini belirtti.
Sahte İmza İddiaları ve Yeni Dava Süreci
Firari isimlerden Halit Esendir, vasiyetnamede yer alan imzanın sahte olduğuna dair iddialar ortaya attı. Esendir, yaptığı paylaşımlarda, vasiyet belgesinde İngilizce metindeki bazı ifadelerin yanlış aktarıldığını ve bu nedenle yeni bir hukuki sürecin başladığını öne sürdü.
Öte yandan, Mesih Gülen‘in vasiyetnamenin iptali için dava açtığı ve sahte imza iddialarını mahkemeye taşıdığı bildirildi. Sosyal medyada yayılan görüntülerde, Mesih Gülen’in söz konusu imzayı reddettiği ve sahte olduğunu savunduğu görülüyor.
Cemaat İçinde İtibar Kaygısı: “Düşmanları Sevindirmeyelim”
Örgütün firari isimlerinden Abdülhamit Bilici ise konuyla ilgili yaptığı açıklamada, sürecin itibar kaybına yol açmaması gerektiğini belirtti. Bilici, “Gerçek ortaya çıkacak. Ancak bunu duygusallıkla değil, akılla ve basiretle yürütmeliyiz,” diyerek, miras kavgasının örgütün imajını daha da zedelememesi gerektiğini ifade etti.
Bilici, mücadeleyi sürdürürken “Menzil cemaati gibi itibarı zedelenen yapılara dönüşmemeleri gerektiği” uyarısında da bulundu.
FETÖ’de Derin Ayrışma ve Güvensizlik
Fethullah Gülen‘in ölümünden sonra başlayan miras kavgası, FETÖ içindeki derin ayrışmaları ve karşılıklı güvensizliği gözler önüne serdi. Bir yandan gerçek vasiyetname iddiaları, diğer yandan sahte imza suçlamaları, örgüt içerisindeki gerilimi daha da tırmandırıyor. Bu gelişmeler, önümüzdeki dönemde daha fazla hukuki ve siyasi tartışmanın kapısını aralayacak gibi görünüyor.