Brexit’in ekonomik ve siyasi etkileri henüz tam anlamıyla silinmemişken, Donald Trump’ın ticaret politikaları yeni bir belirsizlik dalgasını tetikliyor. Uzmanlar, Trump’ın attığı adımların, Brexit sonrası Birleşik Krallık’ta yaşanan krizlerle benzer sonuçlara yol açabileceği uyarısında bulunuyor.
Brexit ve Trump Arasındaki Ekonomik Paralellikler
İngiltere, 2016’daki referandumla Avrupa Birliği’nden ayrılma kararı aldığında, küresel ticaretin işleyişi sarsılmıştı. Bugün, ABD’nin gümrük duvarları örmesiyle, Atlantik’in diğer yakasında benzer bir sarsıntı yaşanıyor. Trump’ın ani vergi kararları, özellikle tahvil piyasalarında tedirginlik yaratırken, Brexit sürecinde yaşanan politik geri adımları hatırlatıyor.
Tıpkı Liz Truss’un vergi indirimleriyle sarsılan İngiliz ekonomisi gibi, Trump da baskılar karşısında vergileri geri çekmek zorunda kaldı. Bu durum, piyasaların istikrar beklentisini zedeleyen bir politika döngüsünü gündeme taşıyor.
İngiltere Zor Bir Tercihle Karşı Karşıya
Mark Malloch Brown, Brexit’in en kötü miraslarının hâlâ masada olduğunu belirtiyor. İngiltere’nin Avrupa ile ticaretini mi artıracağı, yoksa Trump’ın Amerika’sına mı yakın duracağı, halen netlik kazanmadı. Malloch Brown, “ABD ile kopukluk, İngiltere’nin geleceği için en büyük sorunlardan biri,” diyor.
Trump ve Brexit: Ortak İdeolojik Zemin
Trump, 2016’da Brexit’i desteklediğini açıkça ifade etmişti. O dönem İngiltere’ye düşük gümrük tarifeleri uygulaması, Brexit’in ödülü olarak yorumlandı. Ancak süreç içinde, Covid-19, Ukrayna savaşı ve ekonomik dalgalanmalar ile birlikte Brexit’in etkileri bulanıklaştı.
Yine de veriler açık: İngiltere’nin AB ile olan ticareti, Brexit öncesine göre yaklaşık %15 daha düşük. Verimlilik %4, yatırımlar ise %11 geriledi. Bu veriler, Trump’ın benzer bir rotaya giren ABD’si için de ciddi uyarılar taşıyor.
Tahvil Piyasaları ve Güven Krizi
Tıpkı İngiltere gibi, ABD’de de tahvil satışlarında artış gözlemlendi. Uzmanlara göre bu, ekonomik istikrara duyulan güvenin azaldığını gösteriyor. Richard Portes’a göre, “Politika tutarsızlıkları ve sorumsuzluklar, artık çok daha büyük etkiler yaratıyor.”
Trump’ın NATO ve Küresel Diplomasi Yaklaşımı
Trump’ın, Amerika’nın NATO’daki liderlik rolünü sorgulayan açıklamaları, İngiltere’yi Avrupa’ya daha da yaklaştırdı. Ancak Brexit’in yarattığı güvensizlik ortamı nedeniyle AB ile yapılacak savunma anlaşmaları bile gecikiyor. Fransa’nın balıkçılık hakları konusundaki talepleri, bu süreci tıkayan unsurlar arasında.
Brexit’in Ardından Gelen Siyasi Dönüşüm
Brexit, sadece ekonomiyi değil, İngiltere’nin iç siyasetini de dönüştürdü. Truss’un başarısızlığı sonrası oluşan çekingen politik ortam, cesur ekonomik hamlelerin önünü kesti. Başbakan Keir Starmer’ın kemer sıkma politikasına bağlı kalmasında bu geçmiş deneyimin etkisi büyük.
Uzmanlar, Trump sonrası ABD’de de benzer bir siyasi dönüşümün yaşanabileceğine dikkat çekiyor. Trump’ın koalisyonu, tıpkı Brexit yanlıları gibi ekonomik milliyetçiliği savunurken, küreselcilerle sert çatışmalara giriyor.
Uzmanlar Uyarıyor: Sorunlar Daha da Derinleşebilir
Tony Travers, Brexit’in hiçbir sorunu çözmediğini, aksine derinleştirdiğini savunuyor. Sanayisizleşme, yatırım düşüklüğü ve göç politikalarındaki tıkanmalar hâlâ çözüm bekliyor. ABD’nin de benzer adımlar atması, uzun vadede verimlilik kaybı ve ekonomik güvensizlik riskini beraberinde getiriyor.