ABD Başkanı Joe Biden, görev süresinin son günlerinde, İsrail’in Gazze Şeridi‘nde süregelen çatışmaları sonlandırmak ve bir ateşkes sağlamak için yoğun bir diplomatik çaba harcıyor. Ancak İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, bu konuda henüz olumlu bir tavır sergilemedi. Biden’ın diplomatik hamlesi, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü askeri operasyonlar sırasında Hamas lideri Yahya Sinvar’ın öldürülmesinden kısa süre sonra geldi. Biden, Netanyahu ile yaptığı görüşmede, İsrail’in operasyonlarını durdurup bir rehine anlaşması yapması ve şiddetin azaltılması için baskı kurdu.
Biden’ın Diplomatik Hamlesi
Biden’ın bu son hamlesi, görevinin son döneminde İsrail’i ateşkese ikna etmeye yönelik en büyük çabası olarak değerlendiriliyor. Biden yönetimi, Sinvar’ın öldürülmesinin İsrail’e kendisini kazanan taraf olarak ilan etme fırsatı sunduğunu düşünüyor. Bu bağlamda, ABD’li yetkililer Netanyahu’nun savaşı sürdürmek yerine diplomatik bir zafer kazanmasının daha avantajlı olacağını savunuyor. Ancak Netanyahu, savaşın henüz bitmediği ve askeri operasyonların devam etmesi gerektiği yönünde bir tavır sergilemeye devam ediyor.
İsrail’in Ateşkes ve Rehine Anlaşmasıyla İmtihanı
ABD’li yetkililer, kalıcı bir ateşkes olmasa bile, en azından Hamas’ın elinde tuttuğu rehinelerin serbest bırakılmasına yönelik bir anlaşma sağlamak için Ortadoğu’daki müttefikleriyle temaslarını sürdürüyor. Özellikle Suudi Arabistan ve Katar gibi ülkelerle yapılan diplomatik girişimler, bu konuda bir ilerleme sağlamak için kritik önemde. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Sinvar’ın öldürülmesinden sonra bölgedeki müttefikleriyle iletişim kurarak rehine serbest bırakılması konusunda bir ivme kazandırmaya çalışıyor.
ABD yönetimi, Hamas’ın elinde tuttuğu rehinelerin serbest bırakılmasının, savaşın sona erdirilmesi için önemli bir adım olacağını düşünüyor. Rehine anlaşmasının sağlanması, İsrail’i tam bir ateşkese ikna edemese bile gerilimin azaltılmasına katkı sağlayabilir.
Netanyahu’nun Kararsızlığı
İsrail hükümetinin içerisindeki güç dengeleri ve ordu komutanları, Hamas’a karşı yürütülen operasyonların sonlandırılmasına yönelik baskılara karşı direnç gösteriyor. İsrail ordusu ve istihbarat teşkilatları, Hamas’ın liderliğine karşı yapılan operasyonların sürmesi gerektiği görüşünde. Bu nedenle, Netanyahu hükümetinin bir kısmı, tam bir zafer elde edilene kadar askeri operasyonların devam etmesi gerektiğini savunuyor.
Netanyahu’nun bu konuda karar alırken hükümetinin aşırı sağ kanadından gelen baskılarla karşı karşıya olduğu biliniyor. Aşırı sağcı liderler, Hamas’ın tamamen yok edilmesi gerektiğini ve çatışmaların sonlandırılmasının İsrail’in güvenliği için tehdit oluşturacağını savunuyor. Bu durum, Netanyahu’yu Biden’ın ateşkes çağrılarına dirençli hale getiriyor.
Biden’ın Zorlu Görevi
Biden için bu diplomatik girişim, görev süresinin son günlerinde elde etmeyi umduğu büyük bir başarı olabilir. Ancak İsrail’deki iç siyasi dinamikler ve Netanyahu’nun üzerindeki aşırı sağ baskılar, Biden’ın işini zorlaştırıyor. ABD yönetimi, İsrail’in askeri operasyonlarını sonlandırıp diplomatik bir zafer kazanması gerektiğini savunsa da, Netanyahu’nun bu baskılara direnmesi ve Hamas’la olan mücadelesini sürdürme kararlılığı, bölgedeki gerilimi artırıyor.
ABD’nin Gazze’de bir ateşkes sağlamaya yönelik girişimleri devam ederken, İsrail hükümeti ve Netanyahu’nun tutumu bu sürecin sonucunu belirleyecek. Rehinelerin serbest bırakılması yönünde bir anlaşma sağlanabilirken, kalıcı bir ateşkesin sağlanması şu an için zorlu görünüyor. Netanyahu, hem iç politik baskılar hem de ordu komutanlarının direnci nedeniyle savaşın devam etmesi gerektiği yönünde bir tavır sergiliyor.
Biden’ın bu diplomatik hamlesi, onun İsrail ve Filistin arasındaki uzun süredir devam eden çatışmalara yönelik son büyük girişimi olabilir. Ancak İsrail hükümetinin ve Netanyahu’nun tutumu, bu çabaların sonuç verip vermeyeceğini belirleyecek.
