Gezi Parkı eylemleri soruşturması kapsamında tutuklanan ünlü menajer Ayşe Barım, geçtiğimiz günlerde mahkeme kararıyla Adli Tıp Kurumu’na sevk edildi. Uzun süredir tutuklu yargılanan Barım’ın, sağlık problemleri nedeniyle savunmasını bu yönde şekillendirmesi üzerine mahkeme, kapsamlı bir sağlık raporu alınmasına karar verdi.

Avukatı Deniz Ketenci tarafından yapılan açıklamaya göre, Barım’ın sağlık durumu artık yalnızca bir iddia değil, resmi kurumlarca değerlendirilecek bir süreç halini aldı.

162 Gündür Tutuklu: Beyin Anevrizması ve Kalp Hastalıklarıyla Mücadele

Barım, geçtiğimiz hafta ilk kez hâkim karşısına çıkarak, “162 gündür tutukluyum, beyin anevrizmam var ve kalbimde altı ayrı rahatsızlık tespit edildi” demişti. Aynı zamanda cezaevindeki şartların sağlık sorunlarını daha da ağırlaştırdığını ifade eden Barım, duruşma sırasında gözyaşlarını tutamamıştı.

Bu açıklamalarının ardından kamuoyunda ciddi bir yankı oluştu. Sosyal medyada da çok sayıda kişi Barım’a destek verirken, adalet sisteminin sağlık açısından hassas davranması gerektiği yönünde tepkiler yükseldi.

Mahkemeden Adli Tıp Kararı: Sağlık Raporu Bekleniyor

Barım’ın avukatı Deniz Ketenci, müvekkilinin sağlık sorunlarının hukuki süreci doğrudan etkilediğini belirterek, “Adli Tıp raporu davanın gidişatını değiştirebilir” dedi. Mahkemenin bu yönde aldığı sevk kararı, savunmanın talebi üzerine gerçekleşti.

Adli Tıp Kurumu’ndan çıkacak raporun içeriği hem Barım’ın tutukluluğunun devam edip etmeyeceğini hem de ilerleyen aşamada ceza indirimine yol açıp açmayacağını belirleyici olacak.

Ayşe Barım İçin 30 Yıla Kadar Hapis İstemi

Davanın en çarpıcı yönlerinden biri ise, Barım hakkında istenen 22.5 yıldan 30 yıla kadar değişen hapis cezası. Bu yüksek ceza talebi, dosyanın hem siyasi hem de toplumsal yönünün altını çizerken, kamuoyu sürecin nasıl şekilleneceğini yakından takip ediyor.

Barım’ın sağlık durumu, alacağı cezadan daha fazla konuşulmaya başlandı. Hukukçular, tutukluluk sürecinde sağlık sorunlarının görmezden gelinmesinin hem insan hakları hem de adil yargılanma ilkeleri açısından ciddi sorunlar doğurabileceğini vurguluyor.

Toplum Ne Diyor? Sosyal Medyada Destek Yağdı

Ayşe Barım’ın durumu sosyal medyada geniş yankı buldu. Özellikle sanat dünyasından birçok isim #AyşeBarımYalnızDeğil etiketiyle destek mesajları paylaştı. Bazı kullanıcılar ise yargılamanın siyasi olduğunu iddia ederek tutukluluğun bir an önce sona ermesi gerektiğini dile getirdi.

Öte yandan bazı kesimler, Barım’ın sağlık sorunları gerekçesiyle serbest bırakılması halinde bunun benzer davalar için emsal teşkil edebileceği yönünde görüş belirtti. Bu da sürecin yalnızca bir kişiyle değil, genel hukuk anlayışıyla bağlantılı olduğunun göstergesi.

Adli Tıp Raporu Sürecin Kilit Noktası Olacak

Gözler şimdi Adli Tıp Kurumu’ndan çıkacak resmi raporda. Uzman doktorların hazırlayacağı rapor, Barım’ın cezaevinde kalmasının uygun olup olmadığını belirleyecek. Eğer sağlık durumu cezaevinde kalmaya elverişli değilse, mahkeme Barım’ın tutuksuz yargılanmasına karar verebilir.

Tüm gelişmeler göz önüne alındığında, hem sağlık hem de adalet sistemi açısından kritik bir dönemeçteyiz. Raporun açıklanmasıyla birlikte davada yeni bir aşamaya geçileceği kesin gibi görünüyor.