Yılın ilk yarısı, altının ons fiyatı açısından adeta tarih yazdı. %25,9’luk artışla yatırımcısına önemli kazançlar sağlayan altın, küresel piyasalarda güvenli liman olarak öne çıktı. Bu hızlı yükselişin arkasında ise yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda politik gelişmeler de yer aldı. Özellikle jeopolitik risklerin ve ABD merkezli ekonomik kararların altın fiyatlarına etkisi büyük oldu.
Altın Neden Bu Kadar Yükseldi?
2024’ün ilk yarısında altının ons fiyatı, 3.303 dolar seviyesine kadar yükselerek rekor kırdı. Bu artışta en etkili unsurlar arasında ABD’nin uygulamaya koyduğu gümrük tarifeleri, dünya genelindeki jeopolitik gerilimler ve doların değer kaybı yer aldı. Ayrıca merkez bankalarının artan altın alımları, fiyatları yukarı yönlü destekledi.
Trump yönetiminin dış ticaret politikaları, özellikle Çin ve diğer büyük ekonomilerle yaşanan sürtüşmeler, piyasada endişe yarattı. Bu durum yatırımcıların risk algısını artırırken, altın fiyatları güvenli liman etkisiyle yukarı tırmandı.
Jeopolitik Gelişmelerin Etkisi
Özellikle İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları ve Rusya-Ukrayna savaşına dair belirsizlikler, yatırımcıların altına yönelmesini hızlandırdı. Aynı zamanda ABD’nin bütçe açığına yönelik endişeler ve Fed’in politika alanının daralması, piyasaları tedirgin etti.
Fiziki altın talebi de bu süreçte artış gösterdi. Çin başta olmak üzere birçok ülkede fiziki talep yüksek seyrederken, Dünya Altın Konseyi’nin verileri de bu durumu destekliyor. 2020’den bu yana en büyük yatırımcı girişinin yaşandığı altın destekli ETF’ler, altına olan güvenin açık göstergesi oldu.
Dolar Endeksi ve Fed Etkisi
Yıl başında 108,5 seviyesinde olan dolar endeksi, 96,7’ye kadar gerileyerek altının ons fiyatını destekleyen başka bir faktör oldu. Öte yandan Fed’in bağımsızlığına yönelik tartışmalar da gündeme geldi. Donald Trump’ın Fed Başkanlığı için yeni bir isim üzerinde düşündüğü yönündeki haber akışı, belirsizlikleri artırarak altına olan talebi besledi.
İkinci Yarıda Altın Ne Yapar?
Ahlatcı Portföy Genel Müdürü Tonguç Erbaş, ikinci yarı için daha ılımlı bir seyir beklediklerini belirtiyor. Erbaş’a göre, jeopolitik risklerin azalmasıyla birlikte fiyatlar 3.700 dolar seviyesinin üzerine çıkmayabilir. Ancak bu durum, altının değer kaybedeceği anlamına gelmiyor. Erbaş, altının ons fiyatı için 3.000-3.400 dolar aralığında bir seyir beklediklerini vurguluyor.
Ayrıca altın fiyatlarını destekleyecek başka dinamikler de bulunuyor. Örneğin merkez bankalarının döviz rezervlerinden altına geçiş yapmaları ve uzun vadeli portföy çeşitlendirme hamleleri, fiyatları dengeleyici etkiye sahip.
Uzmanlar Ne Diyor?
Tonguç Erbaş, yılın ikinci yarısında altının yılı olmayabileceğini söylese de, fiyatların 2.500 dolara kadar düşmesinin olası olmadığını ifade ediyor. Özellikle yabancı yatırım kurumlarının sürekli olarak yukarı yönlü revizyonlar yapması, altının güçlü duruşunu koruyabileceğini gösteriyor.
Trump’ın uyguladığı ekonomi politikalarının, doların zayıflamasına yol açtığı ve bu durumun da ABD ekonomisi açısından bazı avantajlar sağladığı dile getiriliyor. Ancak bu tablo, altın için hem fırsatlar hem de riskler barındırıyor.
Altında Denge Dönemi mi Başlıyor?
Tüm bu gelişmeler ışığında, altının geleceği hem küresel risklerin seyri hem de büyük ekonomilerin politikalarıyla şekillenecek. Fiyatlar rekor seviyelere ulaşmış olsa da, yılın geri kalanı için daha temkinli ve dengeli bir dönem öngörülüyor. Ancak altın, hâlâ en güçlü güvenli liman olma özelliğini sürdürüyor.