Almanya’da Şansölye Olaf Scholz’un liderliğindeki koalisyon hükümetinin dağılması, Avrupa’nın en büyük ekonomisinde uzun süreli durgunluğun yarattığı siyasi krizle doğrudan bağlantılı. The New York Times’ın analizine göre, Almanya ekonomisindeki büyüme eksikliği ve çözülmeyen yapısal sorunlar, hükümetin düşüşünde kritik bir rol oynadı.
Almanya’nın Ekonomik Çöküşünün Nedenleri
Son beş yılda:
- ABD ekonomisi %12 büyüme kaydederken,
- Almanya ekonomisi neredeyse hiç büyümedi.
Bu durum, pandemi sonrası enflasyon ve enerji krizleriyle birleşerek, halkın Scholz hükümetine olan desteğini kaybetmesine yol açtı. Almanya, enerji dönüşümünde ve sanayi politikalarında yetersiz kalırken, ihracat pazarlarındaki gerileme ve otomotiv sektöründeki küçülme gibi faktörler krizi derinleştirdi.
Popülist Partilerin Yükselişi
Almanya’daki ekonomik durgunluk, halkın siyasi tercihlerine de yansıdı. Scholz’un liderliğindeki merkez sol koalisyonun dağılmasıyla:
- Aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) partisi,
- İş dünyası yanlısı Hür Demokratlar (FDP) gibi partiler güç kazandı.
AfD’nin göçmen karşıtı politikaları, ekonomik zayıflığı daha da derinleştirecek bir tehdit olarak görülüyor.
Almanya ve Avrupa İçin Tehlike Çanları
Almanya’nın ekonomik durumu sadece ülke içindeki siyasi dengeleri değil, aynı zamanda Avrupa Birliği’nin genel istikrarını da etkiliyor. Uzmanlar, Almanya’daki siyasi belirsizliğin ve ekonomik zayıflığın, Avrupa’nın ekonomik motoru üzerindeki baskıyı artıracağını belirtiyor.
- ABD’den iki kat daha pahalı üretim: Almanya, enerji fiyatları ve vergiler nedeniyle, özellikle Çin ve ABD gibi düşük maliyetli ülkelerle rekabet edemiyor.
- Yeni teknolojilere geçişte gecikme: Yapay zeka ve biyoteknoloji gibi sektörlerde yatırım eksikliği, gelecekteki büyüme potansiyelini sınırlıyor.
Erken Seçim ve Yeni Liderlik
Şubat ayında yapılacak erken seçimler, Almanya’nın siyasi ve ekonomik geleceği açısından belirleyici olacak. Şu anki başbakanlık yarışında muhafazakar Friedrich Merz öne çıkıyor.
Merz’in ekonomik planları:
- Vergi indirimleri,
- Uzun çalışma saatleri,
- Devlet yardımlarının kısıtlanması üzerine odaklanıyor.
Öte yandan, Scholz, hükümetin altyapı yatırımlarını artırma ve enerji dönüşümünü hızlandırma hedeflerini savunmaya devam ediyor.
Uzman Görüşü: Felaket Değil, Gerileme
Eski Almanya Büyükelçisi Amy Gutmann, mevcut ekonomik durumu bir “felaket” olarak değil, “gerileme dönemi” olarak tanımlıyor. Gutmann, “Almanya hâlâ Avrupa’nın en güçlü ekonomisi, ancak doğru adımlar atılmazsa bu durum değişebilir” diyor.