15 Temmuz darbe girişimine ilişkin Genelkurmay Çatı Davası’nda dikkat çeken bir gelişme yaşandı. Cumhurbaşkanlığı eski başyaveri Ali Yazıcı, şehit olan Erol Olçok ve oğlu Abdullah Tayyip Olçok hakkında çarpıcı bir iddia ortaya attı. Yazıcı, Erol Olçok’un öldürülmesinin “Washington’da planlandığını, Medine’de onaylandığını ve 15 Temmuz’da uygulandığını” söyledi.
15 Temmuz’un Unutulmayan İsmi: Erol Olçok ve Oğlu Abdullah
Erol Olçok, 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminin en sembolik kayıplarından biri oldu. O gece, 16 yaşındaki oğlu Abdullah Tayyip Olçok ile birlikte İstanbul Boğaziçi Köprüsü’nde şehit edilmişti. O günden bu yana hem kamuoyunun hem de ailesinin acısı dinmedi. Bu duruşma, Olçok ailesi için sadece bir hukuk süreci değil, aynı zamanda adalet arayışının sembolü olarak görülüyor.
Mahkemede Duygusal Anlar: Nihal Olçok’un Feryadı
Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yeniden görülmeye başlanan Genelkurmay Çatı Davası’nın son celsesinde, şehit Erol Olçok’un eski eşi Nihal Olçok da izleyici olarak yer aldı. Eski başyaver Ali Yazıcı savunmasını sürdürürken, Nihal Olçok’un “Abdullah Tayyip Olçok’un, Erol Olçok’un suçu neydi?” diye haykırdığı salonda yankılandı. Mahkeme Başkanı bu çıkışın ardından salonda bağıran kişinin kim olduğunu sordu ve Olçok’un salondan çıkarılmasını talep etti. Ancak avukatlar ve sanıklar onun Nihal Olçok olduğunu belirtince, Başkan bu kez sadece sessiz kalmasını istedi.
Ali Yazıcı’dan Uluslararası Komplo İddiası
Bu duygusal andan sonra söz alan Ali Yazıcı, hem Olçok ailesine saygı göstererek hem de davanın yönünü değiştirebilecek düzeyde bir iddiayı gündeme taşıdı. Yazıcı, şu sözleri kullandı:
“Rahmetli Erol Abi’nin, Abdullah Tayyip Olçok’un katili burada değil. Erol Abi’yi çok sevdim. O mert, delikanlı, çok güzel bir insandı. İşte bu yüzden öldürüldü. Onun ölümü Washington’da planlandı, Medine’de onaylandı ve 15 Temmuz’da icra edildi. Katilleri burada değil, dışarıda. Nihal Hanım’ın ellerinden öpüyorum, önünde saygıyla eğiliyorum. Detayları isteyen varsa koğuşuma beklerim.”
Bu açıklamalar salonda yankı buldu. Yazıcı’nın iddiaları, darbe girişiminin yalnızca yerli unsurlardan ibaret olmayabileceği yönündeki tartışmaları yeniden alevlendirdi.
Katılma Talebi Reddedildi
Ali Yazıcı’nın savunmasının ardından söz alan Nihal Olçok, “15 Temmuz şehitlerinin annesi ve eski eşi” sıfatıyla davaya müdahil olmak istediğini belirtti. Ancak mahkeme, savcılığın da görüşünü alarak bu talebi reddetti. Duruşma, yeni delillerin değerlendirilmesi amacıyla 1 Temmuz tarihine ertelendi.
Kamuoyunda Yeni Tartışma: Siyasi Cinayet mi?
Ali Yazıcı’nın ifadeleri kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Erol Olçok’un ölümünün planlı bir suikast olduğuna dair bu ilk resmi savunma, hem siyasi çevrelerde hem de medya organlarında geniş şekilde tartışılmaya başlandı. Özellikle “Medine’de onaylandı” ifadesi, uluslararası dini ve siyasi merkezlerin 15 Temmuz’da rolü olup olmadığına dair komplo teorilerini yeniden gündeme taşıdı.
Henüz bu iddialara ilişkin herhangi bir somut delil ya da resmi açıklama bulunmuyor. Ancak hem yargı süreci hem de kamuoyu tepkileri göz önüne alındığında, bu davanın ilerleyen aşamalarında uluslararası ilişkiler boyutunun daha fazla tartışılması bekleniyor.
Nihal Olçok’un Sessiz Mücadelesi
Nihal Olçok, 15 Temmuz’un ardından yaptığı açıklamalarla hep ön planda oldu. Eski eşi ve oğlunun ölümünden sonra adalet arayışını bırakmayan Olçok, bu dava vesilesiyle bir kez daha kamusal hafızada yer edindi. Mahkeme salonunda yaşadığı duygusal patlama, sadece bir annenin feryadı değil, aynı zamanda yıllardır süren bir mücadelenin dışavurumu olarak yorumlandı.
