Televizyon dünyasının en tanınan isimlerinden biri olan Acun Ilıcalı, hakkında açılan ‘yasa dışı bahis’ davası nedeniyle Çağlayan Adliyesi’nde hâkim karşısına çıktı. İlk duruşmada çarpıcı açıklamalarda bulunan Ilıcalı, kendisine yöneltilen suçlamaları kesin bir dille reddetti ve mahkeme heyetinin sorusu üzerine aylık gelirinin 5 milyon TL olduğunu dile getirdi. Bu açıklama, medyada geniş yankı uyandırdı.
“Neden Burada Olduğumu Anlamış Değilim”
Savunmasında oldukça duygusal bir dil kullanan Acun Ilıcalı, dava sürecinin kendisini derinden etkilediğini ifade etti. “Aylardır bu davanın şaşkınlığı içerisindeyim” diyen Ilıcalı, yayıncı kuruluşların teknik olarak yayınlara müdahale edemediğini vurguladı. Özellikle UEFA tarafından organize edilen maçların yayınlarında herhangi bir değişiklik ya da sansür uygulamalarının mümkün olmadığını savundu.

“Hayatımda ilk defa bir suçlama nedeniyle hâkim karşısındayım. Bundan dolayı çok mutsuzum ve büyük bir acı hissediyorum,” diyerek duygularını açıkça ortaya koydu.
Yayınlara Müdahale İmkânsız
Ilıcalı, savunmasında sadece yayıncı olduklarının ve içeriklere müdahale etme şanslarının teknik olarak bulunmadığının altını çizdi. UEFA’nın gönderdiği resmi bir mektuptan da bahsederek, bu yayınların tamamen UEFA’nın belirlediği kurallar çerçevesinde gerçekleştiğini belirtti.
Ayrıca, maç yayınlarının sadece TV8’de değil, birçok özel ve kamu kanalında da aynı şekilde yer aldığını, dolayısıyla tek başına sorumlu tutulmalarının adil olmadığını ifade etti.

TV8 Genel Müdürü: Sorumluluğumuz Yayınlamakla Sınırlı
Mahkemede söz alan TV8 Genel Müdürü Aslı Yaşaroğlu da yayınlara teknik ya da içerik yönünden müdahale edemediklerini açıkça belirtti. Yaşaroğlu, televizyonculuk geçmişine dayanarak, panolarda görünen reklam içeriklerinin yayın sırasında değiştirilemediğini ve bu durumun yalnızca TV8’e özel olmadığını vurguladı.
“Bu yayınları sadece biz değil, tüm kanallar yapıyor. RTÜK yasaları gereği bu yayınlar zorunlu olarak ekranlara taşınıyor,” açıklamasında bulundu.
Sektörün Ortak Sorunu mu?
Yaşanan bu dava, yayıncılık dünyasının teknik sınırlamalarını bir kez daha gözler önüne serdi. UEFA gibi dev uluslararası organizasyonların sahip olduğu yayın hakları ve teknik altyapı, yerel yayıncıların bu sürece herhangi bir müdahalede bulunmasına olanak tanımıyor.

Acun Ilıcalı’nın mahkemedeki savunması da bu gerçekliğe işaret ediyor. Sadece yayıncılık görevi yaptıklarını belirten Ilıcalı, bu duruma düşmenin kendisi ve ekibi için son derece üzücü olduğunu ifade etti. Özellikle arkadaşlarının da bu davada yer almasının sorumluluğunu hissettiğini ve bunun kendisi için büyük bir yük olduğunu söyledi.
Davanın Seyri Merak Konusu
İlk duruşmada yapılan açıklamalar sonrası mahkeme heyetinin nasıl bir karar vereceği şimdiden kamuoyunun merak ettiği konuların başında geliyor. Acun Ilıcalı’nın verdiği detaylı savunma ve aylık gelir beyanı, davaya farklı bir boyut kazandırmış durumda. Kamuoyunun gözü, davanın bir sonraki duruşmasına çevrildi.