ABD, yıllardır uyguladığı Suriye yaptırımları konusunda önemli bir politika değişikliğine gitti. Washington yönetimi, Suriye’nin yeniden yapılandırılması ve ekonomik toparlanmasının önünü açmak amacıyla yaptırımları hafifletme kararı aldı. Bu adım, hem diplomatik ilişkilerde yeni bir dönemi başlatacak hem de Ortadoğu’daki dengeyi yeniden şekillendirecek gibi görünüyor.
Genel Lisansla Yeni Dönem Başladı
ABD Hazine Bakanlığı, yayımladığı genel lisans ile birlikte Suriye’ye yönelik yaptırımların bazı alanlarda kaldırıldığını duyurdu. Açıklamada, bu lisansın Suriye Yaptırımları Yönetmeliği kapsamında yasaklanmış olan pek çok işleme izin verdiği ve bunun da yaptırımların pratikte kaldırılması anlamına geldiği belirtildi. Böylece özel sektör yatırımları, finansal hizmetler ve altyapı projeleri için büyük bir kapı aralanmış oldu.
“Önce Amerika” Stratejisi Devrede
Yapılan açıklamalarda bu adımın, ABD’nin “Önce Amerika” stratejisi kapsamında atıldığına vurgu yapıldı. Yeni lisansla birlikte Suriye ekonomisinin canlandırılması hedeflenirken, aynı zamanda bölge ülkelerinin de iş birliğine açık hale gelmesi amaçlanıyor. Açıklamada, ABD’nin istikrarlı, birleşik ve barışçıl bir Suriye’yi desteklemeye devam edeceği net bir dille ifade edildi.
Sezar Yasası’nda Önemli Muafiyet
ABD Dışişleri Bakanlığı, Sezar Suriye Sivil Koruma Yasası kapsamında 180 gün süreyle geçerli olacak bir muafiyet kararı aldı. Bu kararla birlikte, enerji, su, sanitasyon gibi temel hizmetlerin sağlanması daha kolay hale gelecek. Dışişleri Bakanı Marco Rubio, bu geçici muafiyetin insani yardım müdahalesini hızlandıracağını ve Suriye’nin yeniden yapılanma sürecine destek olacağını açıkladı.
Yeni Yatırımlara Kapı Açıldı
Genel lisans ile ABD’li şirketlerin Suriye’ye yatırım yapması, ülkeye finansal hizmetler sağlaması ve hatta petrol ürünleriyle işlem yapması mümkün hale geldi. Ayrıca yeni kurulan geçici hükümetle belirli kişi ve kurumlarla yapılacak işlemlere de izin verildi. Özellikle Suriye Ticaret Bankası için ABD finans kurumlarının hesap tutabilmesi, ticaretin yeniden başlaması açısından büyük bir fırsat sunuyor.
Eski Rejim ve Destekçilerine Hâlâ Yasak Var
Yayımlanan genel lisansın sınırları da dikkatle çizilmiş durumda. Beşar Esad rejimi, terör örgütleri, insan hakları ihlalcileri ve uyuşturucu kaçakçıları gibi unsurlar bu muafiyet kapsamının dışında tutuldu. Ayrıca Esad’ın başlıca destekçileri olarak nitelendirilen Rusya, İran ve Kuzey Kore’ye yönelik işlemlere kesinlikle izin verilmeyeceği belirtildi. Bu ülkelerle yapılacak herhangi bir ekonomik faaliyet, lisansın dışına çıkmak anlamına geliyor.
ABD’nin Geçmişteki Yaptırım Süreci
ABD’nin Suriye’ye yönelik yaptırımları, 1979 yılında ülkenin “teröre destek veren devlet” ilan edilmesiyle başladı. 2004’te ithalat ve ihracata kısıtlamalar getirildi. 2011’de iç savaşla birlikte yaptırımlar daha da sertleşti. 2020’de ise Esad rejiminin savaş suçlarına yönelik tepkiler sonucu Sezar Yasası devreye alındı. Bu yasa, rejimi uluslararası sistemden izole etmeyi hedefliyordu.
Yaptırımların Kapsadığı Alanlar
Önceki yaptırımların kapsamı oldukça genişti:
- Ekonomik kısıtlamalar
- Mal varlığı dondurmaları
- Savunma sanayiine ihracat yasağı
- Seyahat kısıtlamaları
- İnşaat ve enerji sektörlerine yaptırımlar
- Finansal işlemlerin engellenmesi
- Suriye Merkez Bankası ile işlem yasağı
Ancak son adımla birlikte bu alanların birçoğunda yeniden iş birliğine açık bir pencere aralanmış oldu.
Suriye Ekonomisi İçin Umut Işığı
Alınan bu karar, yalnızca ABD-Suriye ilişkileri açısından değil, tüm Ortadoğu dengeleri açısından da kritik önem taşıyor. Özellikle savaşın yıktığı altyapının onarılması, temel hizmetlerin sağlanması ve ekonominin yeniden ayağa kalkması için bu muafiyet büyük bir fırsat sunuyor. Ayrıca uluslararası yatırımcıların ilgisinin yeniden canlanması da bekleniyor.