ABD’de üniversiteler, Başkan Donald Trump’ın eğitim kurumlarına yönelik baskılarına karşı kurumsal dayanışma oluşturmak için harekete geçti. Aralarında Rutgers Üniversitesi’nin de bulunduğu dört büyük üniversite, Big Ten Academic Alliance (BTAA) kapsamında, “ortak savunma anlaşması” başlatma kararı aldı. Söz konusu girişim, Trump yönetiminin üniversiteler üzerinde artan siyasi ve mali baskılarına karşı birlikte hareket etme stratejisi içeriyor.
Rutgers Öncülük Ediyor: Hedef 18 Üyeli Tam Katılım
ABD’nin en köklü akademik iş birliği yapılarından biri olan Big Ten Academic Alliance, toplamda 18 üniversiteden oluşuyor. Rutgers Üniversitesi tarafından başlatılan girişim, bu 18 üniversitenin tamamının Trump yönetimine karşı kolektif bir tutum geliştirmesini amaçlıyor. Şimdilik yalnızca dört üniversitenin resmen katıldığı bu yapının, önümüzdeki haftalarda daha da genişlemesi bekleniyor.
Bazı üniversitelerin, federal fonların kesilmesinden endişe ederek girişime mesafeli yaklaştığı belirtiliyor. Ancak akademik çevrelerde, ortak duruşun Trump yönetiminin baskılarını sınırlandırabileceği düşüncesi güçleniyor.
Trump Yönetimi Fonlarla Baskı Kuruyor
Son dönemde, ABD’deki üniversiteler üzerinde federal fonlar aracılığıyla kurulan baskılar dikkat çekiyor. Özellikle çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık (DEI) politikaları ile Filistin yanlısı kampüs protestoları, Trump yönetiminin hedefinde yer alıyor. Bu gerekçelerle bazı üniversitelerin fonları askıya alındı ya da kesinti tehdidiyle karşılaştı.
Örneğin, Harvard Üniversitesi, 8,7 milyar dolarlık federal fonla ilgili başlatılan soruşturma sürecine karşı hukuki mücadele başlattı. Columbia Üniversitesi, antisemitizmle mücadele politikaları kapsamında fon kesintisi yaşamamak için hükümet taleplerine uyacağını duyurdu. Pensilvanya Üniversitesi (UPenn) ise yüzme takımında yer alan bir transseksüel sporcu nedeniyle 175 milyon dolarlık federal fonunu kaybetti.
Akademik Özgürlük İçin Kolektif Dayanışma
Trump döneminde artan bu baskılar karşısında üniversiteler, akademik özgürlüğü ve özerkliği koruma adına daha görünür bir direniş sergileme arayışında. Başlatılan ortak savunma girişimi, sadece siyasi bir duruş değil; aynı zamanda üniversiteler arası kaynak ve strateji paylaşımını da kapsayan yapısal bir iş birliğini öngörüyor.
Eğitim alanındaki bu gelişme, ABD’de yaklaşan başkanlık seçimleri öncesi akademi ile siyaset arasındaki gerilimin yeniden yükselebileceğini gösteriyor.
