24 Kasım, Pazar - 2024
Diğer

    Meme Kanserinde Mikrobiyota Analizi: Bağırsak Sağlığı ve Kanser İlişkisi

    Kocaeli Üniversitesi (KOÜ) Tıp Fakültesi’nde yürütülen araştırma, meme kanseri tanısında önemli bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Yapılan çalışma, bağırsak mikrobiyotasının bozulmasının meme kanserine yol açabileceği bulgusunu ortaya koydu. KOÜ Rektörü Prof. Dr. Nuh Zafer Cantürk ve Tıp Fakültesi Araştırma Görevlisi Dr. Mehmet Fatih Özsaray tarafından yürütülen bu çalışma, meme kanseri tedavisi gören 22 hastadan alınan örneklerle bağırsak mikrobiyotası ve meme kanseri arasındaki ilişkiyi inceledi.

    Tümörlü ve Normal Meme Dokuları Arasında Farklılıklar

    Araştırmada, meme kanseri hastalarından alınan tümörlü ve normal meme dokuları karşılaştırıldı ve bazı mikroorganizmalar açısından önemli farklılıklar tespit edildi. Dr. Özsaray tarafından hazırlanan çalışmada, meme dokusundaki mikroorganizmalar ile bağırsak mikrobiyotası arasındaki bağlantı ortaya kondu. Bu analiz, meme kanseri tanısına ışık tutacak yeni bir bakış açısı sunuyor.

    “Bazı Faktörler Engellenebilir”

    Prof. Dr. Cantürk, meme kanserinin gelişiminde bağırsak mikrobiyotasının rol oynayabileceğini vurguladı. Cantürk, meme kanserine yol açan bazı faktörlerin beslenme alışkanlıkları, obezitehayvansal gıda tüketimişeker hastalığıalkol ve sigara gibi etkenler olduğunu belirterek, bu unsurların kontrol altına alınabileceğini ifade etti.

    Cantürk ayrıca, KOÜ’de yürütülen bir diğer çalışmanın da tiroit kanseri ile bağırsak mikrobiyotası arasındaki ilişkiyi incelediğini, bu iki araştırmanın karşılaştırmalı sonuçlarının literatüre önemli katkılar sağlayacağını belirtti.

    Bağırsak Mikrobiyotası Meme Kanserinde Kritik Rol Oynayabilir

    Prof. Dr. Cantürk, meme kanseri dokusunda tespit edilen mikroorganizmalar ile bağırsak mikrobiyotası arasında istatistiksel olarak anlamlı farklar bulduklarını belirtti. Meme kanseri tanısında erken teşhisin önemine dikkat çeken Cantürk, düzenli mamografi ve ultrason kontrollerinin ihmal edilmemesi gerektiğini de vurguladı.

    Gelecekteki Araştırmalara Yön Verecek

    Bu çalışmanın, meme kanseri tedavisinde kesin bir çözüm sunmasa da gelecekteki araştırmalar için önemli bir adım olduğunu ifade eden Cantürk, ilerleyen aşamalarda daha geniş kapsamlı araştırmalarla daha net sonuçlara ulaşılacağını belirtti. Cantürk, araştırma kapsamındaki hasta sayısının artırılmasının sonuçların güvenilirliğini artıracağını söyledi. Ayrıca, çalışmanın ilerleyen aşamalarında koltuk altı lenf bezleri de dahil edilerek daha kapsamlı bir analiz yapılması planlanıyor.

    Öne Çıkan Haberler

    BM’den Acil Çağrı: 2025’te Açlık Krizi İçin 16,9 Milyar Dolar Gerekiyor

    BM Dünya Gıda Programı, 2025 yılında insani yardım için 16,9 milyar dolar gerektiğini açıkladı. 343 milyon kişi akut gıda güvensizliğiyle karşı karşıya.

    Kamuda Tasarruf Hamlesi: Akaryakıtta 3 Milyar Lira Cepte

    DMO’nun toplu akaryakıt alımlarıyla 3 milyar lira tasarruf sağlandı. KamuTOS sistemiyle şeffaflık artırılırken, kamu kaynakları daha verimli kullanılıyor.

    Altın Fiyatları 2024’te Yüzde 31 Arttı: Yeni Rekor Kapıda

    UBS, altının 2025 yılı sonuna kadar 2.900 dolara ulaşacağını öngörüyor. Jeopolitik gerilimler altına olan talebi artırırken, 2024'te altın %31 değerlendi.

    Skandal: Şehit Eren Bülbül’ün Adı Uyuşturucu Gemisine Verildi

    Uyuşturucu ticaretine adı karışan Singapore Sprit gemisinin adı Eren Bülbül olarak değiştirildi. Bu durum kamuoyunda büyük tepki yarattı.

    Bunlarada Göz Atabilirsiniz

    BM’den Acil Çağrı: 2025’te Açlık Krizi İçin 16,9 Milyar Dolar Gerekiyor

    BM Dünya Gıda Programı, 2025 yılında insani yardım için 16,9 milyar dolar gerektiğini açıkladı. 343 milyon kişi akut gıda güvensizliğiyle karşı karşıya.

    Kamuda Tasarruf Hamlesi: Akaryakıtta 3 Milyar Lira Cepte

    DMO’nun toplu akaryakıt alımlarıyla 3 milyar lira tasarruf sağlandı. KamuTOS sistemiyle şeffaflık artırılırken, kamu kaynakları daha verimli kullanılıyor.

    Altın Fiyatları 2024’te Yüzde 31 Arttı: Yeni Rekor Kapıda

    UBS, altının 2025 yılı sonuna kadar 2.900 dolara ulaşacağını öngörüyor. Jeopolitik gerilimler altına olan talebi artırırken, 2024'te altın %31 değerlendi.