Teknolojinin hızla ilerlediği dünyada yapay zeka her sektörde kendine yer bulurken, DJ’lik ve kulüp kültürü de bu değişimden nasibini alıyor. DJ’ler, yapay zekanın müziğe etkisini değerlendirirken, kulüplerde canlı performansların geleceği ve müziğin ruhunu koruma çabalarını tartışıyorlar. Bu değişimle birlikte kulüp kültürü de yeni bir döneme giriyor.

Sam Divine ve İbiza’daki Değişimler

Sam Divine, Defected plak şirketiyle anlaşma yapan ilk kadın DJ olarak, İbiza’nın efsanevi House müzik sahnesinde 20 yılı aşkın süredir sahne alıyor. İbiza’da uzun yıllardır devam eden DJ’lik kariyeri boyunca adanın büyük değişimlere sahne olduğunu gözlemleyen Divine, bu değişimlerin hem kariyerine hem de kişisel yaşamına etkilerini paylaşıyor. “İbiza benim ikinci evim oldu,” diyen Divine, adada hem profesyonel hem de kişisel gelişimini sağladığını belirtiyor.

Divine, adanın hala kulüpçülüğün merkezi olarak görüldüğünü, ancak İbiza’nın aslında herkes için farklı anlamlar taşıyabileceğini söylüyor. “İbiza’yı ne yaparsanız o olur gibi hissediyorum,” diyen Sam Divine, DJ’lerin adaya kattığı ruhun önemini vurguluyor. Fiyatların artmasına rağmen, İbiza‘nın sunduğu deneyimlerin hala birçok kişi için değerli olduğunu düşünüyor.

Küçük Mekanların Mücadelesi ve Yeraltı Sahnesi

İbiza’daki büyük kulüpler, Pacha, Amnesia gibi mekanlar artan fiyatlara rağmen popülerliğini koruyor. Ancak bu lüks mekanların aksine, daha küçük kulüplerin ve yeraltı müziği sahnesinin artan maliyetler karşısında zorlandığını belirten DJ’ler, müziğin ruhunu yaşatmanın yollarını tartışıyor.

Luciano, İbiza İkon Ödülü’nü kazanmasının ardından adadaki yeraltı müzik sahnesinin önemine dikkat çekiyor. “En inanılmaz yetenekler, her zaman en büyük sahnelerde yer almaz,” diyen Luciano, DJ’lerin müzik bilgi birikimini genişletmeleri gerektiğini belirtiyor. Ona göre, ilham verici performanslar genellikle küçük, samimi mekanlarda gerçekleşiyor. Müziğin ticari kaygılardan uzak, sadece sanata odaklanan yerlerde daha derin ve anlamlı olduğunu savunuyor.

Yapay Zekanın DJ’lik Üzerindeki Etkisi

Yapay zeka, sanatın her dalında olduğu gibi DJ’lik alanında da önemli değişiklikler yaratıyor. Teknolojinin getirdiği yeni araçlar, DJ’lerin performanslarını nasıl şekillendireceği konusunda büyük tartışmalar yaratıyor. Mathew Jonson, müziği analog ekipmanlarla icra eden bir DJ olarak, yapay zekanın sunduğu fırsatlara dikkat çekiyor. “Eski teknolojiye sadık kalsam da, yapay zekanın sunduğu imkanları göz ardı etmiyorum,” diyen Jonson, özellikle veri analizi ve geçiş tekniklerinde yapay zekanın işlevselliğini vurguluyor.

Rekordbox ve Empress gibi yazılımlar, DJ’lerin geçişleri sorunsuz bir şekilde yapmalarına ve müzik arşivlerini daha etkin bir şekilde yönetmelerine yardımcı oluyor. Ancak Jonson, yapay zekanın kolaylaştırdığı süreçlerin müziğin insan dokunuşunu kaybetmesine neden olabileceğinden endişe duyuyor. “Müziğin insani ve özel kalmasını umuyorum,” diyerek bu teknolojilerin denge içinde kullanılmasının önemine dikkat çekiyor.

Kulüp Kültürü ve Geleceğe Bakış

DJ’ler, yapay zeka ve teknolojik yeniliklerin müzik dünyasına etkisini değerlendirirken, kulüp kültürünün geleceği üzerine de çeşitli düşünceler paylaşıyorlar. Teknolojinin sunduğu avantajlar, DJ’lerin işlerini kolaylaştırsa da, müziğin ruhunun ve insan dokunuşunun kaybolmaması gerektiği konusunda hemfikirler. Sam Divine, Luciano ve Mathew Jonson gibi DJ’ler, bu süreçte hem geleneksel değerleri koruma hem de yeniliklere açık olma dengesini sağlamanın önemini vurguluyorlar.