İsveç Demokratları grup lideri Lina Lindberg, dilenciliği yasaklama önerisinin uluslararası sözleşmelere ve insan haklarına aykırı olmayacak şekilde uygulanması gerektiğini belirtti. Bu amaçla bir araştırmacı görevlendirildi ve sonuçların gelecek yıl haziran ayında İsveç Parlamentosu’na sunulacağı açıklandı. Lindberg, yasağın amacını savunurken, İsveç’in Avrupa’dan gelen dilencilerin toplandığı bir yer haline gelmemesi gerektiğini ifade etti. “Avrupa’nın vicdanı olamayız,” diyerek İsveç’in dilencilere yönelik bir çözüm merkezi olamayacağını savundu.
Lindberg, özellikle 2010’dan bu yana dilencilerin sayısındaki artışın suç oranlarını yükselttiğini iddia ederek yasağın önemini vurguladı. Ona göre, dilencilerin mağazaların önünde toplanmaları ve Avrupa’nın dört bir yanından İsveç’e dilenmek için gelmeleri kabul edilemez bir durum.
Sivil Toplum Kuruluşlarının ve Diğer Siyasilerin Tepkisi
Ancak bu yasa teklifi, birçok sivil toplum kuruluşu ve siyasi grup tarafından eleştirildi. Stockholms Stadsmission, hükümetin planlarının yoksulluğu yasaklamaya çalışmak anlamına geldiğini savundu. Dilenciliği yasaklamanın çözüm olmadığını, aksine yoksulluk ve ayrımcılıkla mücadele edilmesi gerektiğini belirttiler. Kurum, yoksul insanlara yardım etmenin yollarını bulmak yerine dilenciliği yasaklamanın sorunu başka bir alana kaydıracağını dile getirdi.
Sivil Haklar Savunucuları’ndan Aida Samani de, hükümetin böyle bir adım atmasının İsveç Anayasası’na ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne aykırı olacağını söyledi. Samani, bu yasağın insanların yaşam hakkını ve ifade özgürlüğünü ihlal edeceğini belirterek hükümete geri adım atma çağrısında bulundu.
Hükümet İçinden Gelen Eleştiriler
Dilenciliği yasaklama tasarısına sadece sivil toplumdan değil, hükümetin kendi içinden de eleştiriler geldi. Koalisyon hükümetinin küçük ortağı olan Liberal Halk Partisi’nden Anna Starbrink, Facebook üzerinden yaptığı paylaşımda, dilencilik yasağına destek vermeyeceğini açıkladı. Starbrink, insanların ihtiyaçlarını karşılamak için yardım istemelerinin yasaklanamayacağını belirtti. Bu tavrıyla parti içinde de destek gören Starbrink, bu yasa tasarısının geçmesine karşı çıkacağını açıkça dile getirdi.
Liberal Halk Partisi’nden üç parlamenterin yasa tasarısına “hayır” oyu vermesi, tasarının parlamentodan geçişini zorlaştırabilir. Parti içindeki bu görüş ayrılığı, yasak tasarısının geleceği konusunda belirsizlik yaratıyor. Liberal Halk Partisi Genel Sekreteri Jakob Olofsgard, parti olarak bu konuda bir mutabakata varamadıklarını belirtti.
İsveç’te Dilencilik Yasakları Geçmişi
İsveç’te dilencilik yasağı konusu yeni değil. 2019 yılında Stockholm’e bağlı Eskilstuna Belediyesi, sokakta dilenmek isteyenlerin bir ruhsat almasını zorunlu kılan bir karar almıştı. Bu karar, dilenciliğin düzenlenmesi ve kontrol altına alınması amacını taşıyordu. Sokakta dilenmek isteyenler, 250 İsveç Kronu karşılığında 3 aylık bir ruhsat almak zorundaydı. Ancak bu karar da kamuoyunda büyük tartışmalar yaratmıştı.